Bu Acılar Ağlamakla Geçer Abi
Doksan dokuz’un son aylarıydı,
Son bahar çıkmış, kış ortasıydı, Kar yağıyordu taa tepemden, Yağmur yağıyordu, Şimşekler çakıyordu gözlerimden Bir çığ gibi düşüyordu saçlarımdan yanağıma doğru. Ağlamak istediğim zaman ağlıyamıyordum abi, Sanki bir kılıç gibi, Hançer gibi dalıp çıkıyordu derinden Ciğerim sökülüyordu, Yüreğim yanıyordu, Ben korkuyordum abi. Korkuyordum ağlamaya, Ben dişlerimi sıkıyordum. Üstümde bir kocuk bile yoktu o zamanları, Bırak kocuğu, Sırtımda düğmesis gömlek, Dizimde yırtık pantolon Ayağımda lastik ayakkabımla avunuyordum abi, Çorabım bile yoktu. Ayaklarım yapış yapış oluyordu abi. Kapı kollarını da tuttuğum zaman, Ellerimde kalkmıyordu, Yatağımda buz tutuyordu, Cam gibi kırılıyordu abi, Cam gibi kırılıyordu. Ağlamak istediğim zaman ağlıyamıyordum. Ben korkuyordum abi. Korkuyordum ağlamaya, Ben dişlerimi sıkıyordum. Şimdi soru soranım bile yok benim. Neyin var senin diyende yok. Neden dişlerin sıktın diyende yok. Bir tek tırnağım vardı abi. Tırnağım. Şimdi ona da güvenim yok Söylesene abi.1? Söylesene..! ? Şu hayallerim, Şu umutlarım boşamı gidecek, Suya mı düşecek, Yoksa, Yoksa iki bine mi girecek abi söylesene. Yok abi yok. Boş ver, Sen üzülme. Ben alıştım buna, Aç kalmaya da, Susuz durmaya da alıştım ben abi, Nasıl olsa gelen arattırır diyorlar gideni, Bırak..! ? Bırak kalsın kaldığı yerde abi… Bu acılar ağlamakla geçer. Artık korkmuyorum ben, Korkmuyorum ağlamaya, Korkmuyorum ağlamaya abi. Ben artık dişlerimi, Dişlerimi ben sıka sıka ağlıyorum abi. Dişlerimi, Dişlerimi ben sıka sıka ağlıyorum abi, Sıka sıka ağlıyorum abi. Abi, Abi… İhsan Taşdelen Senarist Şair Yazar |