Dik duruşu nedendi ellerinin arasındaki saklı başıyla. Ağzı dil vermezken, hangi mavi düşlere savaklanmıştı sevişgen yüreği.
Gözlüyordu çaresizliğine üşüşecek günah meleklerini. Kanatları düştüğünde kurumuş köklerinden kurtulan harlı nefeslerce yoklanacaktı ruhundaki mahrem teni ve her pervasız tutumda demosunda kalacaktı yüzlerce kez ölüm isteği.
Ardından her dilde isminin okunduğu bir tarihe basacaktı müebbet fermanıyla.
Soru sormuyordu artık kendine, sönsün istiyordu hiçbir iklimi giydiremediği arzusu. Dili inkâr etse de biliyordu peşine mumlar yaktığı, ödünç düşlerine kulaç attığı gönlündeki faili.
Umut işlendikçe hücrelerinin en kurak bağına isli aynasından bakıyordu kör bulanık yüreğine hapsettiği varlığın cebine. Unutmuştu katran yüreğin kendisinden aldığını, tek rengin sırtında ıslak umutlar zavallısı olarak fitil fitil çıraklık yaptığını.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Cilvenaz yürekli kadın şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Cilvenaz yürekli kadın şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Merhaba Zekeriya Bey güzel ve içten yazılan şiirin, gönüllere etkisi o kadar derin ki bence okuyanlar hep taktirle okumuştur, okyanusun dibinde hüzünler,yürekler ve sevdalar gibi..... Tebriklerim mükemmeldi şiiriniz Saygılarımla.
Yenilgisini yazıyordu ödül saydığı koynundaki ölüme. Şekillenen yağlı ipteki üryanlığıyla ölçülüyordu romatizmalı düşlerinin promili. Konuluyordu ayak ucuna damgası.
hep yenilgi değildir kadınların mahkum olduğu...olmamalı gözetilmeli korunmalı el üstünde tutulmalı anneler günü diye adlandırılan sadece yılın bir gününde yüceltilip şiirler döşenilmemeli.... ve anneler eğitmeli öncelikle erkek evlatlarını...
her zamanki gibi harika ama bir o kadar da acıtan dizelerdi... selam sevgi ve dua ile...
Soru sormuyordu artık kendine, sönsün istiyordu hiçbir iklimi giydiremediği arzusu. Dili inkâr etse de biliyordu peşine mumlar yaktığı, ödünç düşlerine kulaç attığı gönlündeki faili.
Sizi tebrik ederim Zekeriya bey. çok güzel bir konuyu ele almışsınız, kutlarım sizi. Anlatım güzeldide, okurken içim buruldu . Neden acı çekenler hep kadınlar oluyor neden? kendi kendime hep soruyorum erkekler neden acımasız gaddardır? Hele toplum vaaaaay diyorum! Öyleleri varki kendi kakalı eteğini görmezde çişliye güler. Çok üzücü ve düşündürücü... Erkeği doğuran ANASI kadın değilmi? Erkeğin bacısı kadın değilmi? Erkeğin kızı kadın değilmi? Neden kadınlar erkeğin elinden dilinden ve ihtiraslı yüreğinden eteğinden acı çekiyor neden? Kadını kirleten ler kim erkekler değilmi? erkekler 40 kova su ile yikanmalı !... Kadınlar ise 40 maşrafa su ile temizlenir bence...
Allah-ü Teala İsm-i Şerif'inden “ Er_Rahim” adını kadına bağışlamıştır. ... Sözün En Güzelini Söylemek Müminler için konuşma büyük bir ibadettir. ... allah-u teala kur'an-ı kerim'de şöyleki kadını erkeğe emanet etmiştir! Alın kadını kirletin dememiştir değilmi yoksa benmi yanlış anlıyorum ... cenet annelerın ayagının altında atasözünü dururkenmi söylemişler?... Saygılar Selamlar...
Öncelikle Cennet annelerin ayağının altındadır bir atasözü değil, Peygamber efendimizden günümüze değin gelen bir hadistir, yani peygamberimiz bizzat bu sözü söyleyerek kadınları erkeklere emanet etmişlerdir.
Diğer yorumlarınızın tümüne katılıyorum, hemen her türlü cefaya muhatap edilen kadınlar, yararlanılan yine onlar.
İslami yönden yasak olmasına rağmen Toplumumuzda yerleşen genel düşünce kadının bir erkekle gayriresmi bir ilişkiye girmesi kesinlikle affedilmez, ancak aynı durum erkekler için söz konus olduğunda hemen ağız birliği etmişcesine o erkektir yapar demek suretiyle anne olduklarına bakılmaksızın kadınlar aşağılanır, bazen hayatı karartılır, hatta canı bile alınabilir.
Malesef, bu durum kadınların değil erkeklerin ezikliği olmalı bence.. Ben de şiirimde bir erkeğe kapılan bir kadının kötü yola düştükten sonra, kurtuluşunu başka birk erkekte arayışını ve bulamaması sonucunda çok arzuladğı ölümü isteyişi ve intihar etmek suretiyle bunu gerçekleştirmesini, bu olaya şahitler tarafından ise onun iyi kadın olmadığını, ancak yıkandtığında paklandığını dillendirmelerini anlattım....
Dost. şiirime ilginiz ve güzel yorumunuz iiçin teşekkür ederim. Saygılarımla....
Soru sormuyordu artık kendine, sönsün istiyordu hiçbir iklimi giydiremediği arzusu. Dili inkâr etse de biliyordu peşine mumlar yaktığı, ödünç düşlerine kulaç attığı gönlündeki faili.
NE KADAR ÇOK YAKIŞMIŞ GÜNÜN ŞİİRİNE KUTLARIM BENDE SELAM VE SEVGİLERİMLE
gerçekten bu sitede var olmaktan gurur duyuyorum,bir şiirsver olarak her gün başka bir değerli şiir ve şair yüreği düşüyr sayfaya,yazan şairi ve seçen kurula teşekkürlerimle,harika bir feminal ruh karekterize edilmiş şiirinizde
şiiri okuyunca aklima damlayanlar ile baslamak istedim yoruma;
" bir kadın var adını aşk dolu bir dudaktan duymamış sevgiyle saran bir kolda masumca uyu/ya/mamış. bir kadın var çığlık çığlığa seçtiği ölüm düşlerinin k/arasında gecenin koynunda... "
Râzı şairimizin kaleminden kısa bir dörtlük idi bir şiirime yorum diye yazılan simdi sizin kaleminizden de bir kadin öyküsü naksedilince sayfaya bu dörtlük ile bulunmak istedim sayfada..
Cilvenaz yürekti taşıdığı huyla, Temizlenip paklandı, kırk tas suyla.
GÜZEL ŞİİRİNİZ ÇOK derin anlamları ve manâları ÎÇİNDE SAKLAYAN GÜZEL ŞİİR...OKUMAYA DEĞER..HAK ETTİĞİ DEGERİ FAZLASI İLE ALMIŞ OLAN GÜZEL ŞİİRİNİZİ TEPRİK EDERİM...SAYGILARIMLA..
mehmet ali unsal tarafından 2/8/2011 1:04:13 PM zamanında düzenlenmiştir.
Gerek giriş gerekse şiirin çatısı ve finali ile dikkatle incelenebilecek, serbest şiire çok iyi örneklerden biri. Her zaman kalemini zevkle okuduğum Zekeriya hocam'a tebriklerimi sunuyorum. Sevgi ve selam ile.
Fazla söze gerek bıraktırmayan,çok zarif,okuyanın ağzına bir kavanoz bal boşaltan bir şiir..Candan kutlarım,bu şiir ziyafetini,tebrikler ve saygılarımla...
Muhterem üstad, bendeniz Türkçe- edebiyat öğretmeniyim,son on yıldır da dershanecilik yaptım.
"Üç-gen","dört-gen" ve" beş-gen" sözcüklerindeki "gen", ek değildir;"genişlik,kenar" anlamında eski bir sözcüktür.Yani bu sözcükler türemiş değil bileşik yapılıdır;oysa "atışkan,vuruşkan,dövüşken...vs." sözcüklerindeki ek "gan,gen,gın gin," ekidir.Dolayısıyla ünsüz benzeşmesi kuralına uymak durumundadır.Saygılarımla.
"Cilvenaz yürekti taşıdığı huyla, Temizlenip paklandı, kırk tas suyla. "
Nihayet ne dediği anlaşılan bir beyit bulduk.
Sahi şair günlük hayatta kaç kez insanlara "sevişgen" diye hitap ettiniz? Hoş onun da yazımı yanlış ya:SEVİŞKEN olması lazım ünsüz benzeşmesi gereği.
Bir de "demo " da ne ola ki ağalar?
Bu sitede şiir eleştirmek yasak biliyorum,sadece övgüye yer var;ama içimden bir ses şairin bu olgunluğu göstereceğini söylüyor.Şiirle kalınız.Başarılar diliyorum.
Şiirimde sadece "Cilvenaz yürekti taşıdığı huyla, Temizlenip paklandı, kırk tas suyla. " bu beyit dışında kalan şiiri anlatamadığıma gerçekten üzüldüm...
Edebiyat öğretmeni değilim. Sadece şiir yazmaya çalışıyorum. Ancak bu şiirimi yazarken de takıldığınız üzere " SEVİŞGEN" kelimesini günlük hayatımda belki kullanmadım ama, çok duydum ve kitaplarda okudum, yani günümüzde kullanılabilen bir kelimedir. Yazılışında tereddüt olabilir. Sev kökünden türemiş sevişme anlamında değilde Sevişme işini iyi beceren anlamında nasıl sorusuna cevap veren niteleme kelimesi olarak kullanmıştım. İddiam yoktur doğru yazılışına. Doğrudur sizin dediğiniz gibi SEVİŞKEN kelimesinin yazılışı....
Ancak Yazar Metin ÜSTÜNDAĞ Sel Yayıncılık. Türkçe Hiciv ve Mizah . PAZAR SEVİŞGENLERİ. Yine Aynı yazar, aynı yayıncılık Çizgi Roman Karikatür. ŞİİR SEVİŞGENLERİ.
" DEMO " kelimesini anlamadığınızı belirtmişsiniz. Türkçe değil. Özellikle görsel ve bilişim alanında günümüz türkçesine yerleşen " tanıtım gösterisi " anlamına gelen İngilizce ...de' mo " sözcüklerinin dilimize yerleşim biçimi olarak uygulanan " demo " sözcüğünü şiirimde kullandım.
Aynı günümüzde son derece sık kullanılan " iskele, iskarpin, istasyon, lavabo, tuvalet " gibi Demo sözcüğü de hayatımızda sıkça kullanılır olmuştur.
İlginize ve yorumunuza çok teşekkür ederim. Saygılarımla.....
Niye böyle bir iki kelimye takılınmış anlamadım,ama konuya naçizane ben de dahil olursam;
Bazı kelimelerde,"ş" ve "k" yan yana geldiğinde, ş nin o geçişini tamamlamak sureti ile,bir sonraki harf,"g" olarak dilimizde kullanılmıştır ve yer almıştır..Sizin de bahsettiğiniz kelimelerde,bu estetistik yapılmamış veya yapılamamıştır,zira o kelimeler çok eskiden beri dilimizde kullanılan kelimelerdir..Bu manada,"sevişgen" dilimizde çok sık kullanılmamak la beraber,bu şekilde yerini almış ve doğrusu da budur bana göre...
Bir diğer husu,malumunuz üzere,hiçbir dil,kendi özkaynakları çerçevesinde sadece kullanılmamaktadır..İstemesek bile,yabancı orjinli kelimeler,türkçe dil kullanımımızda yerini almıştır..Bakın mesela,"orjin" dedim.."original" kelimiesi üzerinden dilimize yerleştiği aşikardır..Yine pek çok sayabileceğimiz kelime gibi..Ve yine bu anlamda,"demo" da malumunuz üzerine "demonsration" kelimesinden,kısaltılarak dilimize girmiş ve kullanılan bir kelimedir..
Muhterem üstad, bendeniz Türkçe- edebiyat öğretmeniyim,son on yıldır da dershanecilik yaptım.
"Üç-gen","dört-gen" ve" beş-gen" sözcüklerindeki "gen", ek değildir;"genişlik,kenar" anlamında eski bir sözcüktür.Yani bu sözcükler türemiş değil bileşik yapılıdır;oysa "atışkan,vuruşkan,dövüşken...vs." sözcüklerindeki ek "gan,gen,gın gin," ekidir.Dolayısıyla ünsüz benzeşmesi kuralına uymak durumundadır.Saygılarımla.
Gecikmişliğimi bağışlayın ne olur. Vurgun gibiydi aynı her bir dize.Beğeniyle okuduğum etkili imgelerle yüklü bu güzelliği ve başarınızı gönülden kutlarım sayın hocam .Selam ve en derin hürmetlerimle.
yüreğin derinliklerinde çalkalanan valkanın çıkış bulamayan lavlarının baskınlığı.......... güzel şiiri ve usta şairini kutlarım selam saygı ve dua ile
yürek semalarında uçan uçuran bir şiir her bir mısrası vurucu bam telini inletici sabahıma düşen bu müthiş esintiden dolayı ayakta alkışlıyorum selamlarımla
Çok derin bir şiir,kendine özgü bana göre ne kadar saklansa da bütünün de hüzün önde ve hasret .Etkileyici ve zor okurken şiirde anlatılmak isteneni kavramak için sorularla donandım.Tabi ki çözdüm.Ben çok beğendim şiirinizi. O kırk tas suda durdum ama ,samimi olmam gerek sonra bana yöresel bir deyim gibi geldi.Hoşuma gitti bütünüyle güzel.
ANLAM VE ANLATIMI OLAĞANÜSTÜ GÜZEL BİR SERBEST ŞİİR... OKUMASINA DOYULMAYAN,SERBEST ŞİİR DE ARANAN TÜM ÖZELLİKLERİ HAİZ MÜSTESNA BİR ŞİİR...TEBRİKLER VE DE SAYGILAR...HŞT
Ustam, her daim yanımda var oluşunuz kuvvetlendiriyor beni. İlginiz, ziyaretiniz ve şiirimi beğenmiş olmanızdan dolayı çok teşekkür ediyorum. Sayglarımla...
dik duruşu nedendi ellerinin arasındaki saklı başıyla. Ağzı dil vermezken, hangi mavi düşlere savaklanmıştı sevişgen yüreği. Gözlüyordu çaresizliğine üşüşecek günah meleklerini. Kanatları düştüğünde kurumuş köklerinden kurtulan harlı nefeslerce yoklanacaktı ruhundaki mahrem teni ve her pervasız tutumda demosunda kalacaktı yüzlerce kez ölüm isteği. Ardından her dilde isminin okunduğu bir tarihe basacaktı müebbet fermanıyla.
Soru sormuyordu artık kendine, sönsün istiyordu hiçbir iklimi giydiremediği arzusu. Dili inkar etse de biliyordu peşine mumlar yaktığı, ödünç düşlerine kulaç attığı gönlündeki faili. umut işlendikçe hücrelerinin en kurak bağına isli aynasından bakıyordu kör bulanık yüreğine hapsettiği varlığın cebine. Unutmuştu katran yüreğin kendisinden aldığını, tek rengin sırtında ıslak umutlar zavallısı olarak fitil fitil çıraklık yaptığını. Gene aldanmıştı şen zamanlı hayata. Kanamıştı yanları gel-gitlere gömülen kalplere
Yenilgisini yazıyordu ödül saydığı koynundaki ölüme. Şekillenen yağlı ipteki üryanlığıyla ölçülüyordu romatizmalı düşlerinin promili. Konuluyordu ayak ucuna damgası.
Cilvenaz yürekti taşıdığı huyla, Temizlenip paklandı, kırk tas suyla.
kismetle kadem
besmele ile baslasin kiyam
...