Ömürlük ÖlümHapsindeyim Dört duvarında yeşeren ecelin terlerini siliyorum Ellerim kirli Yüküm gövdemde eğri Eşiğinde örttüğüm hayatın üryan bedenini akladım Şimdi belada başım Kıyılarındayım Kuruyan pınarlarını sulayıp yabâni otlarını tirtikliyorum Dizlerim kanlı Elbise tenime teyelli Bazen koyup namlunun ucuna kendimi Çekesim var tetiği Başımdaki saatin tiktak kalabalığına karışan nabzımın Gecikmelidir her seferi Ne kadar firari bakışlarına yakalansam da Ruhumun kabir defterine kazılmıştır ibretlerim Deliksiz uykularım mahremin derin gözlerini seçse de Düşüreceğim sabahı kendi yatağına Kulaçlarım izsiz soluklanamaz dar vakitlerde Kapanır mecâlim artık dışarıdaki her tepkileye Nefes son seyrindeyken Heves gelir hatta geçmek üzeredir Topuğu kırık ayakkabımın , topal ayağına yıkıyorum müşkülün dengesini Ezilmeyeceğim . . . Dilersen sittinsene gelme Ben intizarın olacağım Çonam Ömürlüğüne , Ölümüne . . . 02/02/2011 18;00 eMİNE |