)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-92-)(-)(-)(
……………………………………………………………………………………………………………………
Ol Güzel Yare Ne yapayım gönül senin elinden Niye düşüyorsun ah ile zare Ben de kınamanam seni ey gönül Sen aşık olmuşsun ol güzel yare Sennen bu aşkın yoluna düştük Ol yar bahçesinde ne nişan gördük Şeyda bülbül gibi yanuben solduk Sen aşık olmuşsun ol güzel yare Bu aşık evvel sere gelmiş Ezeli ervahta yarini görmüş Ol zaman bu ruhum hem aşık olmuş Ruh aşık olmuştur ol güzel yare Bunun aslı nedir dinleyin beni Ecdadımın vardır bir mihrap yeri Ol mihrabın rükni istedi beni Gece aşık oldum ol güzel yare Rüyamda görmüşem boş kalan yeri Destinde yanıyor kandilden nuri Ceddim Mürşid olmuş gözlüyor beni Gece aşık oldum ol güzel yare İnayet eyledi Allah u Hadi İki tek mürşidi dil güzüm gördi Vehbi Hayyat da dersimi verdi Gece aşık oldum ol güzel yare Ağlar Baba sen de bir hale erdin Kamil mürşitleri rüyada gördün Hakikat marifet dersini aldın Gece aşık oldum ol güzel yare ………………………………. AĞLAR BABA ………………………………… 1880-1958.Yılları arasında yaşadığı bilinen Ağlar Baba, Bayburt’un Siptoros (şimdiki adı Oruçbeyli) köyünde doğdu. Asıl adı İrşadi’dir. Küçük yaşlarda medrese eğitimine başladı. ve iyi derece de Arapça, Farsça ve Kuran öğrendi. Dedesi İrşadi’yi görmemesine karşın bu aşıklık geleneğini babası aracılığıyla kavradı. Aşıklığa başlamasının rüyasında dedesini görmesinden sonra olduğu rivayet edilir.Yörede tanınmaya başlamasından dedesiyle karıştırılmaması için Küçük İrşadi olarak da anıldı. Anlatılara göre Ağlar Baba, 13 yıl sürekli ağladığından dolayı zamanla bu mahlası almıştır. Şiirleri çeşitli araştırmalarda yer alan Ağlar Baba, dedesi Bayburtlu İrşadi’nin yarım bıraktığı »Kısas-ül Enbiya« adlı kitabı da tamamladı. Ayrıca »Miftah-ul Kulub« ve »İnna Enzelna Suresinin Tefsiri« adlarında 2 kitap daha yazdı.Köyünde öldü ve orada, dedesinin yanında toprağa verildi. ________________________________________ )(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-92-)(-)(-)( Ah çektim ömrümce gönlün elinden Issız gecelerde attırır nâra Bir kıymet bilmeze kul etti beni Bu yüzden yüreğim onulmaz yara Öyle bir devran ki kötünün devri Güzelliği bir koz her zaman fevri Bitmiyor bir türlü cefası,cevri Şimdi ah-ı zar’da bu bahtı kara Bıktırır yiğidi çeşmi’n yasından Varılmaz yanına kuruntusundan Korkarım güzel’in kibirlisinden Gün olur bu ser’i çektirir dâr’a Ne yapsan ne etsen çehresi gülmez Yapacağın yapar hiç geri kalmaz Böyle desen olmaz şu desen olmaz Simsiyah saçların dönüşür kar’a Deli seller gibi akar durulmaz Nedir bu yaptığın diye sorulmaz Öyle bir gezer ki hiçte yorulmaz Peşinde günlerce çıkartır tur’a Gel gönül n’olur sen bundan vaz geç Halinden anlayan bir vefalı seç Terk eyle gel bunu uzaklara kaç Yara oldu sinem bak vura vura Mevlâ’m vermiş bade iç kana kana Hûşuyla Kâbe’de dön yana yana Nebi’nin sevdası yakışır sana Sonunda kavuştum asl’olan yar’e Sadık Dağdeviren Aşık Lüzumsuz ETEK YAZILARI Nâra:Yüksek sesle bağırma,nida,ses Kıymet:Değer Devran:İçinde bulunulan zaman Cevri:Eziyet,üzüntü,sıkıntı Ah-ı zar:ah çekip inleyen Baht:gelecekle ilgili,şans,talih Fevri: Aniden,düşüncesizce yapılan Cefa:Eziyet Koz:Karşısındakinin aleyhine kullanılabilecek bir şey Çeçmi:Göz yaşı Kuruntu:Yersiz ve yanlış düşünce Kibir:Kendini beğenme,başkasından üstün görme Ser:Baş Dâr:İdam sehbası Çehre:Yüz,sima |
eksilmesin kalminizdeki emek,saygılar
,,,
,,