DİLİNDEN DÜŞERKEN VUR EMRİ AŞKA
gönlümün son gülü ölürken yürek tenimde
kanımda adın solar gece basar sabahı geceye yıldız kanar elleri hazan kokan bir aşktın sebepsiz gelen hani yolunu şaşırıp düştün ya ilk yazıma kıyamet tadında hüzün içtim gözlerinden kana kana yüreğimizde kardelenlerin telaşı bense utanıp karların kanından sinerdim yüreğinin en kuytu köşesine rüzgar öperken çatlamış dudaklarımı rüzgar kokardı tenin burcu burcu ar damarı çatlamış bulut üstüme yağar her notanın dilinde hasret yanar ve her şarkı da eski bir yara kanar.. hüzne doyar gece ,geceye inat yağmururun ar damarı çatlardı üstümüze sırılsıklam Bıcak sırtında hercayi düşler biledim sabırla ömür sunağında serseri beklemelerin sancısı bulaşırken elime. Genzimde buram buram kan kokusu ciğerime işler marazlı sevdan. GözümDe bulgur bulgur yıllar gözlerimin yüreğinde büyütürüm yetim bir sevdayı kartal yuvalarında sökerken son şafak sen bilmezsin anlamazsın, eski bir takvim yaprağından sıyrıldığını dudaklarının Rüzgar ağıdında öpüşlerin çıkıverir kınından saplanır tenime dudakların sancısını işler zehir gibi içime o an işte o an mevsimler hasrete çeker şarkıları şarkılar yanar her iklimde başka başka dilinden düşerken vur emri aşka hüzün bulanır kanıma hüzün bir başka dolanır aklıma mevsim mevsim vedada ağlar yüzün akar gider gözlerimden O en son sözün kana hüzün hüzüne kan dadanır sabahın alnında kara yazım kırılır içimde ardından kapkara bir hüzün sürüklenir gözlerinin kıyısında yüreğim dilinden vur emri düşerken aşka gözlerim gözlerinden bir yudum elâ içer ve kınından sessizce paslı bir şiir çıkar saplanır tenime kara bir sancı zehir gibi işler kanıma kanıma NİLÜFER GÜR GÖKDEMİR 11/6/2010 ANTALYA |
Tebrik ederim...