TURKUAZ RENGİ BİR ÖLÜM BUL BANA BU GECE İSTANBULDayanmaya gücü yok uzaklarımın/ Islanacak şimdi sobelenirken yine gidişine İstanbul/ İliklerimde ağlarken Kız Kulesi Söyle! Hangi şiirimin infazına boynunu bükmez bu vaveyla. Mürekkepsiz yazarım şimdi aşkımın feryadını Beyoğlu’nun y/arsız sokaklarına. Bir şarkı çal kemancı, Bir şarkı çal! Münzevi lâlelerin bu efkârlı bestesinden Uzansın Yıldız Parkı’na. Öyle yabancı gibi durma! Alışamadın mı daha hasretimin kırık dökük notalarına? Bak !Arsız yıldızlarda şimdi nakaratı Yeditepeli bir kent söylüyor Avaz avaz hüzzamlarımda. Elveda makamında. Nafileymiş be nafileymiş. Şimdi aklasam eksik mevsimlerimi, Saklasam yakamozlarında savrulduğum adamımdan. Kuraklığımda sicili bozuk bir mahkûm kavrulurken, Başka nefeslerin güzlerine düşmüş işte martılarım Marmara’nın üryan sularından. Ve sen İstanbul Ah! İstanbul Uçsuz bucaksız kavgamda körkütük sar/hoşum. Ört hadi ! Usulca yine yamalarını bu sevdanın. Turkuaz rengi bir ölüm bul bu gece bana, İstanbul! Saatini sorma ! Eminönü’ne düşmüş saçlarımın ıslak kuytusuyla Kelepçeli ayazlarım can çekişirken Saatini sorma! Hançerimi süsledim. Ne vakit gelirsen hazırım. Bak !Işıkları söndürülmüş darağacımın Çünkü kısıldı sesim. Eylülün öptüğü kafeslerde feryatlar hep soğuk olur. İstanbul kokulu tabutlar yakışır artık aşkıma. Üstü sende kalsın be, Sende kalsın! Ah! İstanbul Ah! YASEMİN CANAN... ZARİF YÜREKLİ ŞAİR YALNIZLIK ABİDESİ DEVRİK CÜMLELERİN İÇİNDE GEÇERKEN Z/AMANLAR NE GÜZEL BİR IŞIKSIN VARLIĞINLA YASEMİN ÇİÇEKLERİNE BİR MISRALIK SOLUKLARDA ALDIĞIMIZ NEFESLERDEN YOLLADIM YİNE DUALARIMI KADERE İNAT HEP GÜLÜMSE OLUR MU? SONSUZ TEŞEKKÜRLER EDİYORUM ... |
Zengin hayal dünyası olmayanların, zengin bir düşünce imkanlarıda olmaz. Düşüncelerini inançlarına dönüştürememiş insanların başarılı olmaları mümkün değildir.
Bu yolu başarmış biri olarak emeğine sağlık, yeni kelimelerde buluşmak ümidiyle...