İFRİTŞiirin hikayesini görmek için tıklayın ..
Karanlığı ikiye böldüm Tam ortasından yüzsüz Gece koktum yalnız İrkildim ... .. Kendimi unuttuğum yerdeydim Ve kilitliyken bütün kapılarım Üzerine tıka basa gövdemin Ecel mi yoksa esen rüzgar mıydı Daha keskin kapıyı vuran Bilemedim Bir sigara daha… Yırtıp gözlerimi sonuna kadar Rengini çektim irisin Geceye inat sabaha doğru Çizdim dünyayı yeniden sonra Perdesinde bir sonenin Garip bir rüya gördüm Ahlaksız ifrit Puslu bir şafak vakti böyle Anlatırken eşkiyanın hikayesini Elinde sopa bir deliye Açıp gökyüzünün kapısını Çıkıp gidişim ansızın Ve sonra parçalanıp öylece bir bulut Yağışım üstüne bir hikayenin Gayri ihtiyari öyle Bir martı ağlayışı sonra Giden bir geminin ardından Ben izlerken martıyı orada Tutup bütün dalgalar birbirini Üstüme geldiler boy boy Küçüktüm işte Deniz fenerine sığındım kıyıda Ve de buldum deliyi Yine orada Ak sakallı değnek elinde Konuştu hiç ses çıkarmadan Dedim ki bütün bunlar yalan Ne istiyorsun benden ulan! Arkasını dönmeden gitti Gittik Onunla birlikte Çiğnedik ne varsa cesedimden Sustuk … Sabahın koynunda uyandım Sonra.. Ağlamalar geçti önce kapımdan Çocuk sesleri ve de. Çığlık çığlığa nefesler Gece kalması pus Kapatıp elimle yüzümü Sus dedim kendime sus Önüme gidip bir adım Aynaya düştüm ters kontrast Ölmemeliyim Açığa vurdu ve de Kalbimin sesinin tiz hali Seviştim cesediyle bir kabusun Yaralı bir aslan gibi Ve kırdım kalbimin direğini Çürütüp hipotezini bir Freud’un Asılsızım Ve.. Geçip kendimin karşısına Yüzsüz bir kleptoman çizdim Suretine yüzümün Yırtıp ortasından karnımı Döktüm ne varsa ortaya Boğuldum boğuldum boğuldum Puslu bir sabahtı Düştüm ey Hak! … Korktum Uyandır beni anne.. |
saygıyla...