Peki, neden hiç dinlemeyi seçmiyorsunArtık… Düşünme gerek kalmadı Sinende beklettiğin neler varsa Şimdi nedametinle karşıma çıktı Hani sabır vardı Ve sevgi masumluğun sadakatiydi, Zanlar neden bu sabrımı bıktırdı Düşün dedim, sen teraneleri seçtin, Tahkik et dedim, Yargılayan o gözlerimde yıldırdın Bana hiç Bir şey bırakmadın Belki birilerine kandın, Belki de sabrı ve kanaati aşk İle yudumlamayı gale almadın Akıl ve izanımı daralttın, Kuytu köşeleri arattın, bir kalbi Mutmainlik süruru bırakmadın Ne yapmalıydım, hangi Manada sana yaklaşmalıydım Her ne hikmetse o an şaşırdım kaldım Neden bir kez Dinlemeyi seçmiyorsun Kalbin zaten Bir sahibi var demiyorsun, Ruhuma esaret Yaşatmayı hak sanıyorsun Hesap kimin, Mizan kimler için aklın Ve idrakin kavlinde derlenen Seçim, sen ise ağlıyorsun Tefekkür ettikçe her vakit Vicdanım sızlatıyorsun Şayet senin Tercihlerine inansam Tahkiki ve iradi olmayı bir yana bıraksam, Senin kalbinin Dilediği nispette mi yaşasam İtaat kültürüne kansam, Kul olmayı nefsime bıraksam, Aklı ve izanımı bilmem ki ne yapsam Ağlamak sanki adet oldu, Her yanım duygusallık lahzasında Vurgun yaşadı, evet yalvarsam Hani bir kör Cahillik kalbe ziyandır Ne kadar muttali Olmadığı ilim varsa, sanki Allame bir candır Ve her an dil-i güzardır Düşünmek ve akletmek ancak Kalbi ve ruhu manada ilimle Orantılı olursa o an aşk-ı sanattır Lafazanlık hangi gönlün didarında Gamdır, hesapsız olmak Aşkı anlamayan için manidardır Mustafa Cilasun |