Yoksan Hicrandır Adım
Dalgayı giyinmiş mavi, ruhumda arsız gelgitler
Göğsümdeki fay titrek, küflenmiş yalnızlıklar Ruhumun rahminde asi kelebek, isyanı içiyor Tırmalanmış bir ömrün ayrılık tepesindeyim. Zamansız itirafın penceresinden bakıyor kış Aşk sahnesindeyim yıllarca alamadım alkış Hüzün damlıyor çatılardan, damarda sitem Yalnızlık türküsü dillerde, ömürdür ah biten. Yolunmuş umutların aralığından baktım düşe Soyunmuş anlar, dudak arsız dolanmış bedene Öfkem yenilendikçe ah, şiir sürüyorum ben tene Dökülüyorum sarnıçlardan, biriktikçe kendimde. Silinmiş şarkıların içli yalnızlıkları var aynalarda Öfkemin sıratından geçiyorum, ruhum isyanlarda Yaş damlıyor zoraki sevişmelerin satır aralarında Bölündü ansızın günlerim, feri yitmiş aydınlıklarda. Parçalandı masallarım, işgallerle talanlandı aşklarım Büyüdü gönlümün kamburu, yoksan hicrandır adım Ser gecenin karanlığını unutuluşa, doğmasın şafağım Eskimiş resimce bakayım, ömrümce seni fısıldayayım. Selahattin Yetgin |
Bakabilmek.. eskimiş resimlere,
hicranlar çökese karelere, yaşatabiliyorsak ilahi aşkı gölgelerinde, sevmek bu demektir...
yılları saklayan gözlerimizdeki albümlerdir...
Seslenişti özlemle...
Kutlarım...
Saygılar şair...
Seslendirmeyi yapan Fırat beye sevgiler...