YUSUF' UN RÜYASI
Bir rüya ile başladı yolculuk,
Dinledi yaşlısı, genci, çoluk çocuk Kıskanç yürekler, Kin ile bekler, Sadakat ile vardılar Yakup’a Ey baba! Bugün çok güzel hava, Ver gözbebeğini bize, Birlikte gidelim ava Çölde Yusuf... Sevginin kalktığı, Nefretin yaktığı, Taş kesilmiş yürekler, Plan yaptılar, Tutup iki kolundan boşluğu attılar. Kuyuda Yusuf... Nagehan ilişti gözüme, Köle pazarında bir bezirgân, Avazı çıktığı kadar bağırmakta, Elinde; Ay parçası bir çocuk, daha sübyan, Gözleri kan çanağı, ağlamakta. Pazarda Yusuf... Hak batılı kovaladı, Batıl yorulmadı. Ve bir gece; İftiranın kapısını araladı. İtham ağır, Merhametin kulağı sağır. Zindanda Yusuf... Yordular... Yorgun gecede görülen, Rüyanın yorumunu sordular. “ Bereket yılları, kıtlık yılları Varken doldurun ambarları “ Yıllarca zindanda unutuldu. Yolculuğu bir rüya ile başladı, Yine bir rüya ile son buldu. Sarayda Yusuf... Ereğli, 5 Mart 2008 Yüksel Erentürk Yılmaz |