üç yarasa kabuğu
benim ufkum mavi değil sevgilim
yok aklığa düşecek kelimelerim kalemimde binlerce süvarisi siyahın ne deniz çizebilirim ne de karanfil düşürebilirim köpüğüne gölgeme kazıp yarasa gözleriyle beslediğim kuyu çöl tutar kervan yutar genişlikte alnım gecenin teslimiyetinde görülür düşlerin gerçeği ezdiği kızıllıkta dur! korkunun faydası yok ağzındaki yarasa kanına sen sevdin sen kaçtın sen susadın sen içtin kaldın çıkışsızlığında gölgemin şimdi kalemimde binlerce zaferi siyahın şimdi ufkum biraz daha virane şimdi kin şimdi öfke şimdi azap göğsümde beliren üç yarasa kabuğu ey varlığına amin olduğum tutku git artık şafak söktü alnım ak alnım ak alnım ak |