KUYU
I
giden içinizden kalkar gider ardında derin kuyu doludur ya da dolacak gibi durur çünkü bir sonbahar sabahının şiire damlayan grisidir ayrılık yürek,hüzün yüklü bir bulut yüzünüzse hep nemli imge seli akar düşlerin kavrulduğu yere ve yazgı kuyunun hayata daralan boşluğu yutacağını yutmuş örtülmüştür ten ile ölümle açılır yazgıdır II çaresiz sabrın kendine kör güveni sağlam temelidir ruhunuzun katlı yalnızlıklarına kendini tekrarına ve şiir ve kehanetleri ölümle tamamlanmış lanetli şairlerin bir ah’ın sadece bir ah’ın yankısıyla dirilişleri avutur önceleri avutur kalbinizde şaha kalkıp şahta kalan zebaniler yani kelimeler,cümleler ölümün kilitlerini kaçırdığı zamanın çeyiz sandıkları defterler ah ah geç kaldınız aşkın derin ve boş bir kuyuya kalmak olduğunu III kaç kez örtüsüz rüyalarınıza girdim sıcaktınız sıcaktı göğsünüzde ışıyan çöl incirleri ve dudaklarınızın kızıl mabedinde güzelliğinize tapınan ihanet kıvılcım saçıyordu karanlığınıza demet demet kaç kez alıp sizi rüyalarınızdan rüyalarıma getirdim öptüm uzaklığınızdan öptüm ağzınızı,saçlarınızı öptükçe tutuştu çıplaklığım yüzüme döndüm közlendim közlendim közlendim ve siz uzanıp her defasında yüzüme seviştiniz közlerimle kaç kez uyandınız ayrılığa ellerinizde yanıklarla IV zamanın ömür kemiriciliği geçip her şeyi defterler arasına bırakmakta cömertliği ve döndükçe varılan varıldıkça geride kalan o yeniden var oluş yani çıkış yani içinizin çıkılmazlarını rüzgarın rengine suyun tadına gömecek geçmiş ya binlerce çocukluk derinde ya da ruhunuzun erişemeyeceği yükseklikte ve yarında aranan gelecek ilk günahın şehvetinden sıyrılıp geldi gelecek gelmeyecek V burası uçurumun dibi bilir misiniz dibi tepesine aşık uçurumları burası kısa sevinçler kısa aydınlıklar uğruna girilen uzun kabus kabuslarınız var mı sizin de burası hayatın paylaşılmaya kısır yönü ölü kelebeklerin hortladığı güneş mezarlığı korkunç masallarda anlatılan kristal kalpler kumdan kaleler çöplüğü burası tutuk ay düşünde eriyen yıldız d ü ş t ü n ü z d ü ş ü m e -geçmişinizden bir kavuşmalık yer açın paylaşılmazları olalım hayatlarımızın, dedim -bekle hayat beklemektir,dediniz ürktünüz kaçtınız düşümden yarınlar ellerinizde... lokman kurucu |
iyi yıllara
selamlar