1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1435
Okunma
göçmen kızı, hamurunu yoğuran
mayasını almış trakya düzünden;
gözlerinin mavisini tuna’dan,
saç rengini dobruca’nın güzünden.
bakışında bir sevdanın dumanı
mestediyor, hast’ediyor insanı;
boyun, körpe akça ağaç fidanı
koşup gelmiş gerlova’nın kuzundan.
göz değmesin, her bir kakül telinin
sinelerde yaraları pek derin,
baş döndürür tazeliği teninin
beyazlığı karadeniz tuzundan.
kusursuzdur yaradanın işleri:
sürmelemiş ince, hilal kaşları,
özenerek kesmiş inci dişleri
rodoplar’ın göz alıcı buzundan.
kaş çatarak gururunu belirtme,
sevenleri yangınlarda eritme,
aç göğsünü, bir tadayım, delirtme,
deliorman karpuzunun özünden.
göçmen kızı, âşık olup tapanlar
kâfir oldu hepsi senin yüzünden.
5.0
100% (1)