Eylül Yalnızları
Biz ki kulağı kirişte eylül yalnızları
Ne gideni bekleriz ne gelen olacaktır biliriz Sardıkça bu ıslak karalığı İçimizde bir umudu koy veririz değinsiz Kurur etimizdeki tahammül ve güç Şalında bir kızın ıslığında avcının Kavuşma tadında bir şeydi kaybettiğimiz Yaşamı süsleme hevesinde bir şey Bu yüzden bu kadar yozdur gülümsemelerimiz Ünlenmiş oldu kırbaçlandığı uykumuzun Hayta bir çocuğa benzetilir konukluğumuz Kıvamsız durur tavımızda keşkeler Boyunlarından yakalanır mahzunluğumuz Ben bir külüstüre denkim sen bir kayışa Bohem bir kuruyuşun izi var yolumda Ve direnci yıkılıyor nefislerimizin Ölümün koltuğu hazır her coğrafyada Zeynep Hicret |
askerdeyken.......
muğladan selamlar ........
tekrar hoş geldiniz o değerli kaleminizle .........
saygıyla ve de umutla........