Üçü Bir Arada Yalnızlıkakik elmaslarla yontulmuş yüreğim tek taş bir yalnızlık asal bir şey bu yalnızlık tek sayılar gibi yasak hiç bir şeyle örtülmüyor üzeri özlenirse de arada berbat ötesi berbat... olabildiği sadece çift kişilik çarşaflara tek kişilik hakimiyet yarım elma gönül alma da yasak artık çünkü elmanın yarısı yok yitik! yarım ekmek bile satılmıyor ki karpuzun yarısı hiç! teinsiz kahve gibiyim boş ne versen yerim şimdi tek dudağın tadı yokmuş ! öğrendim! tepkisiz hayata özenirdim kavgasız istediğim kanalı seyredebiliyorum istediğim saatler bana amade ama... harala gürele de özlenirmiş! tuzu biberi tadı içinde saklıymış hane içinde harca(n)mak içinmiş belki! oysa şimdi; hırslarım bile çevre esnafa tedavül! -hayır çifte kavrulmuş olmayacak kabak çekirdeği! -iyi olmuyor onlar çünkü! -ikili ekmek istemiyorum -fazla geliyor! çünküsü yalan! yalnızım diyemiyorsun kıskanıyorsun aslında gerisi koca bir yalan! tüm mevsimleri ’ikinci bahar’ yalnızlığın tüm renkleri kurşuni yürek rengi siyah hayat rengi kıskanç tadı, pembeye benzemez bir kahve_rengi tüm iltifatları sürçü lisan... kıskanç değildim aslında ama her birlikteliği kıskanır oldum bazen küfür gibi geliyor bazen de güzel bir slogan oluveriyor ağzıma; şimdilerde kahveler bile üçü bir arada ben yalnızım hâlâ! ToprağınSesi . |