SESSİZ SEDASIZŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Zengin bir arkadaşımız vardı, henüz 46 yaşındaydı. Muzdarip olduğu hastalığa yenik düştü ve ölmüştü. Annesi eşi ve çocukları ağlaşıyordu. Odanın bir tarafında üzeri örtülü vaziyette uzatılmış cansız bir şekilde yatıyordu, hocanın gelmesini bekliyorlardı. Bende o arkadaşımla bir yakınlığım olduğundan bu şiirimi yazdım.
SESSİZ SEDASIZ
Kanat çırpan kuşlar baharı müjdeliyor Babası oyuncak almış, çocuk seviniyor Bir ihtiyar yorulmuş köşede sendeliyor Ama o, sessiz, sedasız bir şekilde yatıyor Renk, renk süslüyor dünyayı çiçekler Ahenkle danslarını yapan kelebekler Gökyüzü masmavi gönüllerde dilekler Ama o, sessiz sedasız bir şekilde yatıyor Ne çok anıları vardı hep geride kaldı Beklide bilinmeyen suçu günahı vardı Beklermiydi ölümü çok hayalleri vardı Ama o, sessiz sedasız bir şekilde yatıyor Bir evi bir yazlığı vardı, birde arabası Düğünde dernekte toplanırdı akrabası Hayatı garantilemiş yoktu ölüm tasası Ama o, sessiz sedasız bir şekilde yatıyor Albümüne dizelemişti fotoğraflarını Günlüğüne yazardı her gün anılarını Geçti mi dersini, şimdi bekliyor sırasını Ama o, sessiz sedasız bir şekilde yatıyor Can acısını yemiş bilemezsin halını Öleceğini bilseydi dağıtırdı malını Yıkayıcılar geliyor ayağında nalını Ama şimdi o, cansız bir şekilde yatıyor. Mustafa CEYHUN |