BABAM VE YOLLARŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Babam mide kanserine yakalanmıştı ve 1973 yılında ameliyat olmuştu. Babam terziydi, yaşlanmıştı. Ben maliyede 1.5 yıllık memurdum. Babam hastalığa yakalndığı için dükkana fazla gidemiyordu, başka gelirimiz yoktu babamın boçları vardı. Dükkan kirasını ben ödüyordum ve hastane masrafları çıkıyordu. Mecburen askere gittiğimden ailem perişan oldu. Ben askerdeyken babam rahmetlik oldu. İzin verdiler memlekete geldim fakat babam 4 gün evvel toprağa verilmişti. Döndükten sonra bir akşam üzeri Ankaradaki bölüğümüzde bir akşam ezanı okunurken duygulandım ve bu şiirimi yazdım.
BABAM ve YOLLAR
Ah şu arabalar ve de korna sesleri, Bitmek bilmeyen şu azgın yollar, Dikmeni seyrediyorum amfideki tepeden, Hep maziyi ararım gönlümdeki izlerden, Açık kaldı ellerim, gönlüm öksüz ve üzgün, Yollar bana küsmüş, ben ise yollara küskün, Ah bir durdura bilsem şu gönlümün feryadını, Bilmem ellerinde uzatır mısın bana imdadı mı? Şu asker halim külli etti beni İftade, Usumda eski anılar olmaz benden azade, Arabalar geçiyor, kendimden geçer gibiyim, Kendimi buluyorum Erzincan da ve evimizde Hastane, postane ve subay evleri, Evimizi, Kemah’ı ve mutsuz günleri, Unutur muyum babamı, özel hastaneyi, Hafta sonu beklerken gardaki hengameyi, Unsumda tütmekte kalbimin hatırası babam, Sekiz ay öncesinde sarılarak helallik almam, Nasıl silebilirim, bilmem ki şu bir ay öncesini, Babamın mezarını gidip de ziyaret edişimi, Şu anda akşam ezanları okunuyor, Sanki gönlüm kendini bir camide buluyor, Artık yüzmekte gönlüm ıstırap deryasında, Ne gördü ki atisinden, aktarsın ferdasına, Yine bir gün geçti, yine battı bir güneş, Şu azgın günler gülüyor hale kalleş, kalleş 07.07.1974 MUSTAFA CEYHUN |