Üşüyorumyakar hasretin içimi bir yandan üşürüm hangi kış bahara hangi filiz güle hangi ateş sensiz küle döner ki ah deli sevdamın otağı bilmez misin sen yüreğimin od’usun ağlasam sende gizli göz yaşımın ağrısı yaralarımın kabuklarında umarsız bir sızı ve sensizlik bana darağacı vuslatı hangi yana dönsem senin bahar yüzün oysa ben kıştayım şimdi her yanım ayaz buz üşüyorum ört yüreğime gözlerini biraz gurbet mevsimleri saçlarımda rüzgarlar bıraktı ilk baharım oysa oldum bir toprak parçası kök saldım bir ağaca yarin sıcaklığında sarıldım suladım sana olan sevdamla yeniden bir çiçek yetiştirdim ellerimde salkım saçak bir söğüde yoldaş oldum nefesinle sevdanla yar mühlet biçmeden hiç gam etmeden bir karış toprakla kucak açtı yeşil ovalar üşüyorum inançlarını yitirmiş bir mabete tapınağım artık dev aynalarda isimsiz silüet utangaç bir bakışta asude sorsam sevi ırmağını kirleten bir damlaydın dersin neylersin bağrımı eşeleyen bıçak sırtı bakışın gün batımı karanlığa attı yokluğun kör bir kuyu artık sevdam sana itibarsız esen bir lodos fırtına olurdum ruhunda bir zamanlar oysa şimdi katıksızım sinende yar hayat tek perdelik bir oyunken kaç atımlık sille tokat kovuldu aşk yürek evinden söyle... |