MERDİVENAnsız yollara düştük, dağlara baka baka, Yorulduk mu sanırsın, merdiven çıka çıka, Hayat dediğimiz şey, bir düğme, iki yaka; Çözersin kanlı bir harp, çözmezsin olur azap; Hasetinden göklerde, yarıla dursun mehtap! Her adımda yeni bir dünyanın keşfindeyiz, Fark eder mi? Afrika, yahut Kızıl Çin’deyiz, İbrişimden örülü bir koza içindeyiz ; Çöz, çözebildiğince, gör ne dünya var bizde, Geleceğe uzanan kaç güzel içimizde... Ay’ı atlattık işte, ramak kaldı yıldıza, Yıldızlar tükenir mi, saçına dize dize? Son yıldızı ayırdım kendi gözlerimize ; Hangi basamaktaydık, gözün gözüme değdi, Aranalım birlikte, ilk basamak nerdeydi ? Zamanı ertelerken, bir sabahtan kuşluğa, Mavi kanatlarımız, açılıyor boşluğa, Doymadık çıka çıka bu deli sarhoşluğa ; Çıktığın merdivenden, usul usul inmesi, Öğrendik, ne güzel şey, semada baş dönmesi... Düştük yola el ele, bırakmadık inadı, Aç gözlerini artık, dört yanın kuş kanadı, İki yakalı ömrün " Merdiven" kaldı adı ; Doyarak güzelliğe, geçtik; karadan, aktan, Kalbine giriyorum, son kalan basamaktan... Ağırla bizi şimdi, koy ortaya nen varsa, Bakınca ben anlarım, söyleme kalsın, sırsa, Dağıt gitsin kuşlara, elde bir şey kalırsa ; Söyleşelim diz dize, şöyle gelip gidenden ; Şükür huzura erdik, düşmeden merdivenden... Hayrettin YAZICI |
:) Can alıcı cümle bu işte. Müthişti.
:) Sevgiler sayın Yazarım.