Senin canını püren çalıları acıttı, Böğürtlen dikenleri kanattı ellerini, İskarpini onüç yaşında tanıdın, Sinema ve tiyatroyu O zamanki lüks olan, Phılıps marka Transistorlu radyodan dinledin...
Işıltılı vitrinler, şık mı şık giydirilmiş suretleri değil, Ayağında lastik çizme, elinde kazma, omzunda kürek, Toprakla savaşan insanları izledin. Görmedin ki, çarşı pazar, hayaller büyütesin. Hepsi bu kadar ve daracıktı dünyan senin...
Çakırdikenlerini, İnce Memet Romanından, Kula kulluk edilmeyeceğini, Pir Sultan Abdal’dan, Aşk’ı Karacaoğlan şiirlerinden okudun, Okudukça acılar içtin, dertler dokudun. Esareti tanıdın, bildin, Nazım Hikmet’ten Kahramanlığı Köroğlu’ndan, Kurumuş yaprak gibi sürüklendin, Biraz ondan biraz bundan...
Ayağını yerden kesen, Buğday harmanında, sarı öküzün çektiği düvendi, Allığınla pudran, alnında, yanaklarında donan ter’di. Değerli broşlar yerine, buğday kılçıklarıydı göğsüne takılan, Hiç ipek gömlek giymedin ki, kaput beziydi mintanın, Yani düpedüz amerikan...
Herkes dilek tutmuştur, gökte kayan yıldızdan, Sen taş sandın, düşüp kıracak bir yerini, Anlayamadın gitti bu işin romantizmini . Sen yakamozları ve mehtabı da bilmezsin, Bilmezsin aşk iki kişiliktir, başköşesine koysan yüreğinin. Kısacası gönlüm dur durduğun yerde, beni ayartmaya çalışma… Azıcık güneş görünce, badem ağaçlarıyla yarışma…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Vazgeç gönlüm şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Vazgeç gönlüm şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Kutlarım değerli dost yine her zamanki tadında, beğeni ile okuduğum çok güzel dizelerdi gönül sayfanda buluduğum, selam ve sevgiler dost şair yüreğine.
Çakırdikenlerini, İnce Memet Romanından, Kula kulluk edilmeyeceğini, Pir Sultan Abdal’dan, Aşk’ı Karacaoğlan şiirlerinden okudun, Okudukça acılar içtin, dertler dokudun. Esareti tanıdın, bildin, Nazım Hikmet’ten Kahramanlığı Köroğlu’ndan, Kurumuş yaprak gibi sürüklendin, Biraz ondan biraz bundan... BU YÜREĞİ BİLEN VE TANIYANLARA BU İSİM VE ÇİZDİĞİ RESİM HİÇTE YABANCI GELMEYECEK TABİ.. ŞİİR Mİ.?.SADECE KENDİSİNİN DEĞİL BİR YIĞIN ORTAK PAYDA DA BULUŞAN HAYATLARIN HİKAYESİ..AMA BAŞARILI BU ANLATIM ŞAHSIN MEZİYETİ..KUTLUYORUM SAYGI DUYDUĞUM KALEMİ VE EMEĞİ.
Ufkumuz dardı ama yüreğimiz genişti.. Ne sanal alem bildik,ne yalan alem..doğal yaşadık Hani aç,açıkta olsak hürdük..... Analam ve bilgi birikimli...sevgi ve saygılar
Işıltılı vitrinler, şık mı şık giydirilmiş suretler yerine, Ayağında lastik çizme, elinde kazma, omzunda kürek, Toprakla savaşan insanları izledin. Görmedin ki, çarşı pazar, hayaller büyütesin. Hepsi bu kadar ve dardır, senin dünyan...
..insana ilham veren ve kendini neredeyse terzide hissettirecek kadar harikulade eser. Tebrik ederim. Saygılarımla.
Herkes dilek tutmuştur gökte kayan yıldızdan Sen taş sandın, düşüp kıracak bir yerini , Anlayamadın bu işin romantizmini . Sen yakamozları ve mehtabı da bilmezsin, Bilmezsin aşk iki kişiliktir, başköşesine koysan yüreğinin. Kısacası gönlüm dur durduğun yerde, beni ayartmaya çalışma… Azıcık güneş görünce, badem ağaçlarıyla yarışma…
hayatın acı gerçeklerini dile getiren güzel şiirini kutlarım değerli dost şiirin içinde buldum kendimi sanki beni anlatmışsınız aslında şiir beni seni değil tüm anadoluyu tanımlıyor emeğine yüreğine sağlık saygılarımla
Ayağını yerden kesen, Buğday harmanında, sarı öküzün çektiği düvendi Allığınla pudran, alnında, yanaklarında donan ter’di. Değerli broşlar yerine, buğday kılçıklarıydı göğsüne takılan Hiç ipek gömlek giymedin ki, kaput beziydi mintanın, Yani düpedüz amerikan...
yukarıda ki dizeler tercüme edilecek olursa, sayfalara sığmaz ki... yüreğinize sağlık... okurkene o kadar etkilendim ki... . kaleminiz hep dik olsun...
3 S
tokatli ali tarafından 12/14/2010 1:29:35 PM zamanında düzenlenmiştir.
badem ağaçlarıyla..., değil mi daha kışın kıyameti arkada üç günlük güneşe kanıpta helak olma uzun soluklu baharla bekle... bekle bakalım,bekle... kendi çocukluğumda dahil herkesin kendine dair bir şeyler bulabileceği bir şiir yüreğine sağlık
Bilmezsin aşk iki kişiliktir, yüreğinin başköşesine koysan Vazgeç gönlüm sen bu aşktan, kırılırsın hem pek yaman… Kısacası gönlüm dur durduğun yerde, beni ayartmaya çalışma… Azıcık güneş görünce, badem ağaçlarıyla yarışma…
NEFİSTİ...ANLAM DOLU ANLATIMI HARİKA,OKUMASI BİR ZEVK. SEVEREK OKUDUM..TEŞEKKÜRLER,TEBRİKLER VE DE SAYGILAR...HŞT