Bir Ayrılık Sonatı....
Sevdamızdan arta kalan ne varsa sende kalsın
Gurur bu, belli olmaz Bir bakarsın ayrılıkların sonatı Alır aklını başından Beni anlıyor musun? Sahiplenme istersen geçmişimizi Adımın ilk hecesini unutmazsan yeter Gülüşümü gösterme başkalarına Yeter ki sakla onu yüreğinin zulasında Güneşlerde yanmasın, karanlıklarda kararmasın Seslerimi duyuyor musun? Sen benim en güvendiğim limanımdın En ıssız gecelerimde senden özge Kimselere sığınamazdım Kimselere atamazdım demirlerimi. Alır başımı çeker gider miyim? Kendimdeki ben’i terk eder miyim, bilmiyorum İşte öylesine çıkmazlardan sesleniyorum sana Yerimde miyim? Aç mıyım, susuz muyum? Yaşıyor muyum? Var mıyım, yok muyum? Kimim ben, nereliyim, ne’yim? Varlığımı hissediyor musun? Yitirilen en değerli şeylerin yangısından Daha beterdir Bir karanlığın içinde kaybolmanın sancısı Arada sırada aynı adreste bekle beni Unutma Tatlıcığını Unutursan bir köz düşer de yüreğine Aslı gibi yanar da kavrulur musun? Tanımadığımız bir büyük kenti Bir başına gezmek gibidir yalnızlık Yanında yoksam eğer Çöllerde yorgun kalmış bir bedevi gibi Kum fırtınalarının içinde izini kaybeder de Oradan oraya savurur musun? Oysa serseri kurşunlardan beteriz şimdi Görmeyiz, duymayız, dokunmayız, anlayamayız Orada nelerimiz kalmadı ki? Anımsıyor musun Çam ağacının dibindeki ayak izlerimizi Ve sonrasındaki evcilik oyunlarımızı? Bir akşamüstünün yağmurlarında üşümüştük Utangaç ve ürkekçe neler neler bölüşmüştük Önce el ele tutuşmuş Ve sonrasında Mahcubiyetlerimizi çürütmüştük An gelir, dizginlenemez olur da duygular İki kor, yana yakıla korkusuzca buluşur ya İşte öylesine, deliler gibi Volkanlarca kaynamıştık Akan zamanı hissediyor musun? Sevdamızdan arta kalan ne varsa sende kalsın Gurur bu, belli olmaz Bir bakarsın ayrılık sonatlarının tınısı Alır aklını başından İlk tedirginlik, ilk ikiye bölünen an, ilk alışveriş Yaralanırız, düşeriz aciller koğuşundan içeri Yön bulur da kartallarca gideriz Sen de benim gibi yorulur musun? İçine girdiğimiz kavşaklarda tükenirken zaman Tünellere çıkıyor tüm yolların sonu Bunu ilk kez mi yaşıyorsun? En son orada, o gözler Tepeden bakakalırken sana Son kez tuttuğun o eli bırakıp Ardına bakmadan kaybolur musun? Çaresiz, dilim damağıma yapışıyor Tükenen bir günün sonunda kuruyor göz pınarlarım Ruhsuz musun, acımıyor musun? Ben de senden farklı değilim işte Tek başınayım yine bir kış akşamında Oysa sana getirdiğim ne çok sözüm vardı Derler ya Beklemek ahlaksız kılarmış adamı Öyleyim işte. Sana hiç yalan söyledim mi ben? Hiç mi güvenin kalmadı, inanmıyor musun? Sevdamızdan yana ne varsa sende kalsın Az sonra alır onları da Çok uzaklardaki yıldızımıza götürürsün Bu sana, yarım kalmış bir sevgi için Son kez ‘’ Merhaba Deli Sevincim! ’ ’deyişimdi Beni anlıyor musun? Necdet Arslan 12.01.2008 |
Hüzüne boğan,çok duygulu harika bir şiirdi,tebriklerim yüreğinize Necdet hocam,ışığınız hiç sönmesin..Sevgi ve saygılarımla...