1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1619
Okunma
O yeşil tepede yalnız bir mezar vardı.
Tek bir meşe ağacının olduğu o serin yerde
Yazın çevresini gelincikler sarar
Kışın üzerine sessizce kar yağardı..
Ne zaman yanındaki o patika yoldan geçsem
Hele yanımda var ise rahmetli anneannem,
İçime deruni bir hüzün akar/ ruhum coşar
Sanırdım ruhuma lirik bir ezgi konardı..
Sonra bir gün öğrendim ki o yalnız tepede
Çok önceleri sefer eylemiş bir veli yatarmış.!
Gündüzleri inerek bu sessiz beldeye
Küçük ekmek kırıntıları toplarmış..
Gündüz topladığı ekmek kırıntılarını
Koyarmış sessizce yuvalarına karıncaların.
Adı bilinmez sabahlarda gelen narin kuşların
Kanatlarına savururmuş içten dualarını..
Sonra bir gün bilinmiş bu velinin sır halleri
İfşâ olmuş istemese de düşmüş dillere
Binmiş sessizce bir sabah rüzgârının terkisine
Sırra gark olmuş/
lakin ,muhabbeti düşmüş gönüllere..
Kendisi gibi bir veli keşfedip mezar taşını
Başına dikmiş bu yalnız ve ulu meşe ağacını
Bir yaprak pusula içine yazıp bilinmez hatırasını
Demiş burada yatan bir velidir ;
Aman içten edeseniz dualarınızı.!
Şimdi gidenler görürler o yalnız ağaçlı tepede
Bir tek mezar vardır birde küçük mezar taşı
Çevresinde dolaşır akşamları bir deli poyraz
Birde mezarı bekleyen minik dostları..
SIRRI TAKDİS OLSUN ..Ruhuna el -Fatiha -
1980..yıllar..İstanbul