Bakışlarını Yitiren Avcı..
Bak gör içime nasıl bulaştı mürekkep
Saçlarından tuttuğum denizden anla rengimi Yalınayak ülkesinin dramıyım Geçsin yanımızdan ülkeler/hani nerde mor kayık Bir kaya parçası bakire/dolunay küskün/güneş ateşli Dinle aşıkların bitmeyen kavgasını Nerde gizlenir tutsak duygularım Sana asla yar olmaz Kısrak bir şiir değilse imgelerim. Gözlerin bakışlarını yitirmiş bir avcı Sen kumlarda gezinen akrep Tut canının dizginlerinden Yüce bir makama sunar gibi ikram et Bilesin zehirin baldan tatlı Ey bin kanatlı Mahşer suratlı Neresindesin yalnızlığın Kar kış yağmur ve zaman Ruhunda alev saklı. İçimde yeni ördüğüm ağ Tutuyor beni damarlarımdan Bilesin nasıl kaynar bir dağ Öylesine asude bir aşk İter kutsal yalnızlığımızı Akarken semanın pınarlarından.. Kutsal bir meşalenin çözüldüğü mekân Dağların ardına gizlenen söz/”korkma”!. Develerin tüyleri sayısınca yemin olsun Sabra bileylenen ebabillere Yağız atları bekleye gör Dağılan bir bulutun Nicedir rengi anlayasın Ağaçlar yürür /taşlar konuşur/kaybolur kendi içinde zaman Tutuşur kutsal avize uyanır Son söz /son kelam.. Kırılır kalem Darağacında birkaç söz Yıkılır/Savrulur dağın direnci Bilinmez bir mayın patlar Yüreğin en derininde. aralık/2010..İstanbul |
gerçek şiir
gümbür gümbür
saygıyla