GÖÇ MANZARASI“Dağlar gerçit verin konup göçeyim Bir daha bu ellere gelmeyesiye Bağrıma hançerin salan elleri Bir daha dönüp de görmeyesiye” KARACAOĞLAN gökyüzü bulutlu, pusarık bir gün, çakan şimşek yağmura bir alamet. hıçkırık, ağlayış, iç çekiş ve ün peron baştan başa sanki kıyamet. acılarla gıcırdayan bir katar vagonları bilinmeze yönelik. içeride nemli gözler, bakışlar… ve bir soru: bitecek mi kölelik? yağan yağmur, giden trenin ardınca el etmeler, kıpırdayan dudaklar. acı düdük narasını atınca ateşten gömleğe dönen uzaklar. ıssız peron… lamba -sarı bir gülcük- söylenmez sırların sırdaşı sanki. ışıklar altında parlayan gölcük sahibini soran gözyaşı sanki. |