Hüznümde Yüzün...
Hüznümde Yüzün…
Ruha cefa işlenir gergefinde gecenin, Kan damlarken sabrımın ıstırap deryasına… Hayaline vurulup çözdüğüm bilmecenin. Kızıl bir akşam gibi gömülürüm yasına… Sükûtun bahçesinde bir şiir filizlenir, Yüreğim aşinadır söylenmemiş sözüne. Gözlerimde efsunlu karartılar gizlenir. İncecik bir ah düşer, yüreğimden yüzüme… En mahrem günahıdır gözlerin gözlerimin. Sen vuslatı düşlerken bana ayrılık düşer. Savrulurken ardında tutmadığın sözlerin, Her hecede bahtıma yine yalnızlık düşer. Diyemedim; bir yangın ortasında kaldı gül. Diyemedim; kalbinden kan damladı kalbime… Bir gül için kendini feda eden her bülbül. Yitik bir feryat koyar her şafakta kabrime… Saat hüsranı vurur her gece bu duvarda. Ben akrepten sorarım yelkovanın ahını, Sensiz kalan her şiir hasretini duyarda, Ben taşırım kalbimde isminin günahını… Kimseler duymaz beni, sesin sesime perde. Aynalardır yüzümden yüzüne suret olan. Seni hayal ederken çıktığım son seferde. Ben hasret kervanıyım yolu sende son bulan… Ömrümün gözyaşıyla yıkadığım dehlizler, Bana vuslat sunuyor gecenin son deminde. Sürgün bir martı gibi özlediğim denizler. Beni suçlu biliyor bu hüzün mahzeninde… Diyemedim; bir yangın beni yakıyor gülüm. Diyemedim; narımı söndürmedi denizler… Ey ismimi bir taşta kelâm eyleyen ölüm, Benimdir bundan sonra acı kokan dehlizler… Yusuf MESCİOĞLU 28.06.2009 / 01.37 |
çok ,çok güzel bir hece şiiri