Senden, bir yaz masalı dinlemem lazım
Gönlüm, kızgın yağa atılmış sular gibi kıvılcımlarda
Bana Tanrı katından kutsanmış, müstesna bir fırsat lazım
Ah! Hepsi, senin o güzide önceliklerine dönmek için
Senin kubben altında, tek bir çığlıkla ölmek için

Bana bir deprem anından sarsıntı lazım
Yıkıntılar ve bütün harabeler senli olsun
Göğsümde, ahde vefa eden çarpıntı lazım
Bütün işaretler, seni adres veren eksenli olsun
Yürüdükçe ağırlaşan yükümle, yüz yüzeyim şimdi
Senin ülkende.., Gün batımını görmek için

Bakar mısın? Ökçelerimi toprağa vurdum şimdi
Türabıyım, yönümü belâgatına durdum şimdi
Bas geç yol diye, yorulsun beden, işkence düş sineme
Acısın canım aldırma, ağlamak sevincimdir, kime ne?!
Bir yurt kurdum biz bize, her şey hayal tabanlı
Hayretin çabası, düşünde vuslat görmek için

Bir ahengin resmine, çerçevesi olmuşuz
Kenarından, köşesinden bakar dururuz aşka
Biz başkalara nasip kısmet, boşalıp dolmuşuz
Anla ki, işte budur hayat.. Bekleme daha başka!
Çabalamak boşuna, vakit yok; tekrar başa dönmek için

Hayranlığımız merkezkaç formülüne endeksli
Mürur-u zamana uğramış tebessümler, telbiyeler, gülüşmeler
Nerde o münadi? Ki alenen haykıracaktı, (ezan okur gibi) sesli
Korktu ve sindi yürek! Ondandır; emeksiz oldubitti bölüşmeler
Ümidim Allah’tan.. İmanla, İhlasla, hakikat üzere ölmek için..

Mehmet Sani Özel