GÜL KIZŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Gül Kız, bir simgedir bu şiirde. Köyde ismi Ayşe, Fatma, Gül olan kardeşlerimiz, bacılarımız, hayatın sillesini yiyip, büyük kentlerin neonlu ışıklarında kodamanlara ve para babalarına sermaye olmuşlarsa, isimleri KADER’dir. Gül Kız, bir hayat kadınının hikayesidir. Herkesin bir hikayesi vardır ve gerçeklerin kesiştiği ortak noktada buluşulur. (KADER) döngüsüdür bu.
Mal temiz abi, sıfır kilometrede dediler, Gül gibi kızı, kuduz köpeklere yem ettiler... VMS Ondördünde kocaya gittiğinde, Oyun sanıyordu evliliği zahir. Evcilik oynarım diye, Oyuncak bebeğini de götürmüştü. Bir anası ağladı ardından, Gerisi, yalan ağladı. Babası Tilki Süleyman, Bir tomar gavur parasına sattı gül gibi kızı. Traktör alacaktı başlık parasına. Kocası sidikli Nuri Gerdek gecesi, Kız çıkmadı diye, İt kovalar gibi, Tekmeleyip, atıverdi kapının önüne. Gül kız ağladı, yalvardı. Kusur bende değil dediyse de, İnandıramadı kimseyi. Baba evine döndü garibim. Zulüm gördü, işkence gördü. Yine de sesini çıkarmadı, Babası,satılığa her çıkarışında, Defolu mal misali geri geldi. Horlandı, dışlandı. Borsa misali, Değeri de düştü Gül kızın En son Hacıların Ömer’e gelin gittiğinde Kapıdaki uyuz eşek bile para etti de Kendi para etmedi. Bir kat giysiyle bir çift terlikti sermayesi. Talihi gibi, yüzü de gülmedi, Kocası hem alkolik, hem kumarbazdı, Altı aya kalmadı, en son tarlayı da, Kumar masasında bıraktı. Daha da yetinmedi, Bankadan ipotek yapar gibi, Sözleşme yaptı kavatlarla. "Ya karını alırız altından, ya canını!" dediler. Canı tatlı geldi piçin. Gül gibi karısını, alemin çakallarına Kendi eliyle verdi. Kurtlar sofrasına düşmüştü bir kere. Vücudu, sermayesi olmuştu nasılsa. Bu kahpe dünyada, Kahpece yaşamak ona göre değildi. Ödenmiş veya ödenecek tüm bedelleri Küçücük yüreğine sığdırmıştı. Yüreği yaralı, bahtı karalıydı. Nerde akşamsa, orda sabahlamak vardı Tiksinti verici de olsa, Kaderde, yüzlerce kocayla yatmak da vardı. Kimi eğlendi, kimi alaya aldı. Kimi sofrasında meze yaptı. Kimi de bir gecede imam nikahı kıyıp, Sabaha boşadı. Bu gün Karaköy’de görürsünüz Gül kızı, Yarın Bend deresinde. Öbür gün bir meçhule gidecektir nasılsa. "Gül kız" kim diye sorarsanız tanımazlar. Adı Kader’dir Gül kızın. Ah benim açmadan solan tomurcuk gülüm! Ah benim talihsiz kınalı kuzum ! Yüreğim yanıyor,,,, Bataklıkta açan, Bilmem kaçıncı güldür bu, Kaderin Kader’e oynadığı Bilmem kaçıncı oyundur bu. Sen utanma bacım! Baban utansın! İstanbul utansın! Yurdum utansın ! Sen ağlama bacım Bir ben ağlayayım, Bir de anan ağlasın. Bir ben yanayım sana, Bir de baban yansın ahir dünyada. Vecdi Murat SOYDAN (Yaşanmamış Aşkların Şairi) 26/05/2005-Mihalıççık/ESKİŞEHİR |
İçimizi sızlatsa, ağlatsada yürekten gözlerimizi , çok güzeldi.saygılarımla...