BİR NEFER ÖĞRETMENİMIlgın 1995 Öğretmen değil de genetikçi olsaydım; Her yanı yeşile boyardım Bir ağaç türüyle, saz cinsiyle mi olur, Yosunla, çayırla, çimenle mi …? Tez büyür, üretken kılıp dölleri, Yemyeşil ederdim bütün çölleri. Öğretmen değil de politikacı olsaydım; Okula çevirirdim her yeri. Kahveleri, kışlaları, camileri, evleri… En büyük payı bütçelerden, Eğitime ayırırdım. İnsanlara balık tutmayı öğretirdim. En çok bilim adamını kayırırdım. Öğretmen değil de sanatçı olsaydım; Sevgiyi işlerdim nakış nakış. Sevgi yazar, sevgi çizerdim. Güzel yüzünü her nesnenin İzleyenlere çevirir; Çirkin yanına ben geçerdim. Halkıma bal şerbeti sunardım da, Bade-i ağuyu kendim içerdim. Öğretmen değil de doktor olsaydım; Hastalarım la aynı acıları yaşardım. Gülenle gülen, ağlayanla ağlardım. Yaratılmışta yaratanı görürdüm, Elimde ölen her hastamla ölürdüm. Öğretmen değil de imam olsaydım; Hakta yok olmadan halkla olmazdım. Ya emelimde Muhammed, Amelimde Muhammed olurdum, Ya kendimi O’nda yok bulurdum. Muhammed-i yaşar, Muhammed-i söylerdim. Rabbimden gani gani rahmet dilerdim. Ancak; Bir nefer öğretmenim… Her asırda işi zor, Her devirde fedakâr… Kırk Fatih beyinlik dersanem, Kırk Kemal beyinde esamem. Hacı Ali Bayram |