Derbeyan-ı ilm-i nur
1. Nuru ilahi ikidir azizim sıfat halinde
Nuru celali haber verdik celali zat halinde Biri de nuru cemaldir bildik biz hak tecellide İkisi birden dahi olsun bu kez kemal beyanı 2. Nur-u Celal zakirden masivayı öyle bir soyar Muhabbetullahtan gayrı kalbinde bir şey mi koyar Cemale erebilirsen sana öyle bir şan ki takar Tevhide ermenin kemal işareti olur ayanı 3. Celal nuru nereden eder zakir bilir mi zuhur Celal esma, efâl sırrından tecelli eder o nur Esma-i Hüsna okursa cemal olarak doğan nur Celal esması okuyunca celalden yakar cihanı 4. Eremez bu sırra nice nice bin beşerin aklı Bu sırda hikmetullah’ın çok ilm-i ledünü saklı Bu uğurda hayrete düşen mürit elbette haklı Okudukça Allah Teâlâ’ya geçiyor nazı niyazı 5. Kâh naz ediyor Hakk’a ihlâsla kâh niyaz ediyor Tecelliden nurları celal ve cemali seyrediyor Tevhid-i Hakk’a hidayetle hiç durmadan gidiyor İsterse hidayet cemale erdirir tüm insanları 6. İsterse dalalete sürükler insanlığı, yakar Nuru cemal ile tevhidde ise rahmetle bakar İşler cemalde efâli kalbe kemal nurlar akar Çarkı felekte Marifetullah devreder devranı 7. Efâlde hürdür istediğini yapar hal içinde Tecelli ettirir kemali daim kemal içinde Tevhidi Hakk’ta seyreder cemali seyran içinde Efâl kabuldür çarkı felekte tez görür zuhuru 8. Nur iki kısımdır bil sıfatta, yukarıda dedik Sırrı marifetullah’ tan birini işte bildirdik. Seyrettik nur işaretinden keşfen kemali bildik Sıfattan sıfata girip keşfettik ilm-i ledün’ü 9. Celalde merhamet olsa bile azdan da az olur Celalde zat efâline merkez küre-i arz olur Aktabı arayan her var onu merkezde bulur Kesret içinde efâlini yapar eder seyranı 10. Bu iki sıfat nuru dahi imam zata mahsus oldu Kudretullah’tan san-i kudret binayı böyle kurdu Sırrı marifetullahta Hakk kemali böyle buldu Hazreti Hakk sıfatullah’ı zat’ına sıfat eyledi 11. Zat celalde ise sıfatullah o dem cemaldedir Yerler gökler hem melaike ol zaman kemaldedir. Erişmez sıfatullah’a zarar celal zevaldedir. Hikmetten hazreti Rab marifetle eder kemali 12. Avam ’’Allah’’ ismini zan üzere daim zikreder Zatullah bir miktar yardım ile âlemi seyreder Bazen küçük belalarla kulunu iptila eder Allah ism-i celali oyuncak değil bil sen O’nu 13. Allah ismini hüsnü kalp, ihlâsla zikir lazımdır Kemal-i hulus hem pürü pak yerde zikir lazımdır Büyük derecede tazim hem akıl fikir lazımdır Tenha mekân hem gizli olması emri sarih oldu 14. Allah ismi celaldir hem cami-ul esma Zat kemalen tevhittedir eder müsemma Riyazetsiz zikirden tazyik vardır amma Terk ettirir adabsız yapılan tüm zikirleri 15. Mün’im esmasını, Hayy ismini okursan Tazimle Gani, Aziz, ismini okursan Benzer esma Esma’ül Hüsna’dır bilirsen Kemal, cemaldir kâmil eder okuyanı 16. Zat kemal, cemal olunca sıfatı celal olur Mevcudat için ol vakit sıfatta zeval olur Kamil zat efâlinde mahsur daim celal olur Celal mahsur kılınınca rahattır mevcudatı 17. Efâlde esmada sen hep celali mahsur eyle Kusur yaşanmaz mevcudatta kemal sözü söyle Sağ devrinde kendisi celal sıfat cemal böyle Küffar celaldir, şeytan, nefis edemez zuhuru 18. Hayatım her an her saat tehlike içinde, Çok müşkülata uğradım celali teskinde, Öncelikle semanın celal kuvvetleriyle, Sonunda açıldı hikmetten cemalin yolu. 19. Sırrı marifetten esma ve efâlin bildim, Celal hemen teskin oldu gümanımı sildim, Artık semadaki celale hep galip geldim, Meğer pek kolay imiş bilince efâlini. 20. Ardından küre-i arz mücahedeye başladım, Bu konu da zordu haddinden fazla uğraştım, Efâl marifetullah’la celalle savaştım, Arzı da cemalullah’la eyledim teskini. 21. Bu sefer ortaya beşeri dost ile düşman, Çıktı; tevhidi hakikatten okundu ferman, Hak ile batıl ayrılmaya başlar o zaman, Hakk’tan yanadır zat işler efâl cemalini. 22. Kamil zat kemalat gösterir hep müminlere, Uğramaz artık onlar büyük elem kedere, Marifette gitmiştir ileriden ileriye, Tevhit sırrının açılmış hakikat meydanı. 23. Zat; efâl, esma, evkat sırlarını anlamış, Sağ eliyle sol elini hikmetle bağlamış, Sağ devriyle sol ayağını dahi bağlamış, Çepeçevre kuşatmış celalin her yanını. 24. Sağ elim cemaldir kudretullah’ın eseri, Sol elim celaldir kuvvetullah’ın hak yeri, Sağ ayağım rububiyette nur nübüvvet yeri Sol ayak nefsim, ailem, velayet makamı. 25. Sağ ayakta müminler, kızlarımız, cemal tevhit, Sol ayakta mümin erkekler, oğullarımız tevhit, Solda küffarda vardır, onları ettim tecrit. Küffarı tecrit esmada ve niyette oldu… 26. Sağ elinle tut sen namazdaki gibi solu, Budur semada celali bağlamanın yolu, Sol ayağı sağla bağla küffar görsün zoru, Böylece yerde de vermezsin küfre fırsatı… 27. Sol ayağım celaldir küffar ile de tevhit, Sıfatımdır ama daima ederin tecrit, Küffar niyette ve esmada edilir tecrit, İlim kılıcımla sık vururum tırpanı. 28. Bir ince yoldur giderim sağ yanımdır cemal, İlm-i ledünden öğrendim sol tarafım celal, Sağ ve sol aynı bedende olunca zat kemal, Tecrit niyet esma evkat efâlde yapmalı. 29. Sağımda cemal solumda celalle giderim, Sürekli görevdeyim cemal dua ederim, Sağ ayağımda kudret var makbul efâlim, Sağ ayak hikmette nübüvvet makamı oldu. 30. Ayaklar rububiyet makamıdır hikmette, Hep faydalı efâller işle rububiyette, Tecelli etsin hem dünyada hem de cennette, Zat her şeyiyle âlemlere rahmet olmalı. 32. Şeriatta yasak olan efâller işlenmez, Bir kerecik olsun ne çıkar asla denemez, Hikmeten yasaklananın bir keresi olmaz, Kafirlere kâr olur, müminlere zararı 32. Zarar hem zatadır hem müminlere bilesin Yasak efâlleri aklından bile silesin, Cemal efâliyle ilminle celali yenesin, Kamil olan zatlar işlemez efâl celali. 33. Ve sebbit aktamena emri bize buyuruldu, Namazlarda sol ayak üzerine oturuldu, Hikmetin emri sol ayak mahsur olduruldu, İlm-i ledünde sağ ayak yerde sabit olmalı. 34. Yazdım ehli irfana babı hikmetten bir kitap, Ledünden hikmetullahtan hakça edeyim hitap, Küffarı sürekli mücahedede düşürür bitap, Fevç fevç cehenneme göndereyim kâfir canları. 35. İki hasret birbirini benim devrimde bulsun, Hasretleri pek çoktur varsın muratları olsun, Esfeli safilindir çukur makamları dolsun, Cehenneme ulaştırayım külli canlarını. 36. Alnımda cemalin nuru par par parlıyor ayan, Sıfatımdır sağda cemal nuru ediyor lem’an, Solda celal nurum daima ediyor el aman, İkisi de sıfatım beyaz nur berrak bil anı. 37. Bazen sağımda durur ay vari bir parlak nur, Bazen de solumda görünür aynı berrak nur, Efâlim değişir su rengine döner pak nur, Efâlimden tecelli sıfatullah beyanı. 38. Habir sıfatı haber eder hakikatten cana, İşaretlerini zaman öğretir ayan sana, Ölünceye kadar verildi bu vazife bana, Ne kadar söylesem bu hikmetin yok nihayeti. 39. Kâfi ismiyle artık kifayetler edeyim, Türk milletime buradan es selam diyeyim, Zamanımda canlarını himaye edeyim, Celal tecellisini hepten zerre etmeli. 40. Küffardan intikam almak isteyen tatlı canı, Tatmin etmek için daim seyrederim cihanı, Nuru tevhit haktan aldım ilmi hem fermanı, Yok etmek isterim âlemde celal varlıklarını. 41. Arifler ilm-i ledünü durmaz okurlar hep, Tevhit olan azim sultandan öğrenir edep, Tevhit kemalini daim nurdan seyredip, Tecrübe edilerek oldu böyle beyanı, 42. Seyrettik sarayı sultanı ilmini bildik, Hakikatin sırlarında marifete erdik, Durmadık çalıştık ilahi çok güller derdik, Her efâli yaptığında görürsün beyanı. 43. Her salik Hakk’a şeriat doğru yolundan gitti, Hem Allah Teâlâ’ya hem hak resule yetti, Varıp tevhitte nur azim errahmanı seyretti, Aldı İlmi ledünü hem gördü aziym sultanı. 44. Cehd eden can ibadetle ulu divana yetti, Ol aziym sultan ol zata çok tazimler etti, İlmi ledünü kemalen nur zatına bahşetti, Zat nurlu âlemde gördü kendi şahı yezdanı. 45. Sır içinde sır oldu can camiğ sıfat içinde, Tarifi namümkün aynı aynadaki biçimde, Nefsin yok olur birden canın canan içinde, Ne zaman olur, nurdasın orda mekân olmadı. 46. Allah teala zatını sevdi eyledi tazim, Bir ezeli hakikat ki Rabbin sünneti azim, Kudretullah’ta en büyük en ulu aziz elazim, Cihanda daha büyük bir makam asla olmadı. 47. Göründüyse nur tevhitte gözüne Hakk rahman, Saadeti ebediyi buldun demektir ey can Sıfatullaha kemaliyle sen olmuşsun sultan, Zatına sıfat oldu tüm sıfatullah bil anı. 48. Ne zat enbiyasında ne zat evliyasında, Fark olmadı derecede muazzam makamda, Gelip yaptığı efâl ve tayin-i esmada, Kemal derecesinde yaptılar her hizmeti 49. Sırrı efâl bilen hizmette geçer enbiyayı, Hikmetullaha sınır yok ki bulur müntehayı, Hikmetullah erkânıdır yapar efâlullah’ı, Zat’a tevhitte Allah Teâlâ verdi salahiyeti. 50. Kemâlın şanı, tevhidin hakkı budur billahi, Efâlin efâlullahtır bildiysen marifetullahı, Hangi zat ki tevhitte efâlin bildi sırrını, Kudretle gelip İslam’a hadim-i kâmil oldu. 51. Cihan içre durdukça durmadan hünerler ettim, İşledim efâlullah’ı kâmil menzile yettim, Hakkı ayağa kaldırdım, adaletle hükmettim, Oldum imam-ı zaman hem ilmi ledün sultanı. 52. Sağ ayağım zahirde cemal reisi cumhur, Ledünyattan desteği verir eylerim zuhur, İlm-i hikmetten her dem nusret kemalen bulur, Sol ayağım oğullarımdır ederim hıfzı. 53. Hikmetullah’ın kemalı sürur bahşeder ona, Bunun için hikmetten verildi ruhsatlar cana, Korurum müminleri hakkın ihsanı çok bana, Marifetullah’tan bildirdi sırrı yezdan sırrını. 54. Mücahit kudretullah’ta böylece vali olan, Hakla hak oldum lutfundan gizli sırları beyan, Enbiyada olan ne şan varsa olmuştur ayan, Cümle noksanları bildirdi Lütfullah kemalı. 55. Böylece enbiyada efâli hayreti bildim, Zat evliyalarındaki kâmil yetkiyi bildim, Marifetullah kemalinin tam sırrına erdim, O hayretlere dair sözleri söylerim şimdi. 56. Benden sonra gelen zatlara tembihler ederim, Tez geçip hayreti müminlere yardım et derim. Müminler ebedi melül mahzun olmasın isterim, Hayretten tez çıkmanıza muhtaç saadetleri 57. Sıfat enbiyası zat sırrından oldu bi haber, Tevhit olmadılar ki nereden alsınlar haber, Hakk’a sevgilidirler, sıfat nurunu görürler, Müşahede var amma vahiyden bihaber oldu. 58. Meratipte sıfat evliyası da pek geridir, Sıfat nurların görür işaretten bihaberdir, Zat evliyası şöyle değil gafletten beridir, Efâlullah’la tevhit işler marifetullahı. 59. Allah birkaç yerden kuluna vahyen haberdar eder, İlmi ledün sırrındandır hikmetullah hak işler, Habib hüda olan zata tevhitten hep vahy eder, Zat vahiyden alır haber işler cemal efâlini. 60. Olmasa tevhit sırrına vakıf sıfat evliya, efâli hikmeti bilmez, hakikat bu bir kimya, Bilseydi efâli yapar yeniden olurdu ihya, Sırrı marifeti bilmez ise iptila oldu. 61. Bu sırda çok enbiya evliya istifrak oldu, Zat olanlardan bile çoğunun gülleri soldu, Sırlar inkişaf etmeden tez vakitleri doldu, Eceli kazayla celal, erken aldı canlarını. 62. efâl bilselerdi eğer hay muhyi okur yaşardı, Yapardı duasını imdada melekler koşardı, İhya ederlerdi yeniden ecelince coşardı, Tecelli değiştirmek ancak efâl bilmekle oldu. 63. Sırrı efâli bilene dünyada korku hiç olmaz, Korkusu olan evliya mücahedeye giremez, Hikmetullahta efâlullah kemaline eremez, Zekeriya, Yahya, Nesimi gibi verir canını. 64. Nesimi gibi olma sakın öğren tez sırrullahı, Onlar celalden kurtulmadı bilemedi el hakk’ı, Cemal efâli senin kendi vücudundadır saklı, Bilir yaparsın cemal efâl iptal eder celalı. 65. Muhyiddin-i Arabiden al sen de güzel ibreti, Celal hücum edince gitti bütün sayi gayreti, Enbiya, evliyada kendi istediği tecelli, Edince küll-i kader olur, zatın o cüz isteği. 66. efâlini esmanı kendin cemal tayin edersin, Zatın efâli efâlullah olduğunu bilirsin, Korkmazsın, dilersen Nuh gibi gemilere binersin, Salih, Hud, gibi mücahede et, korkma yap efâlini. 67. Suhuletle, sadakatle yap, celal ile savaşı, Cemalde gayretullah’ta olur dik tutarsan başı, Kazanırsın kendi kendinle yaptığın her savaşı, Korkmazsın celalden sana yaşatamaz melali. 68. Sıkışırsan celal tecelli etmiş cemal çaresi, Yine senin vücudunda o kemal cemal efâli, İşler efâlini mahv olur celaldeki tecelli, İşleri yönetmeye gelir her zamanın imamı. 69. Gayretullah’a gel azizim, bil hakikat meydanı, Celala fırsat verme sakın, cemal yap efâlini, Cemalden ver kudretullah’ tan verdiğin her fermanı, Rahmet ol sıfatullah’ a hep, tahrik etme celalı. 70. Öyle gölgeden korkan olma, aç cemal meydanını, Vahdet sarayında tevhitsin, kudretin imkânını, Kullan, hüküm için çağrıldın gördün Hadi Sultanı, Celalı teskin etki çok kullar bulsun hidayeti. 71. Celal zatına muti olur daim bilirsen sırrını, İşle cemal efâlini de görsün kör kemalını, Keramet bil hikmetullahta tevhidin imkânını, Kullandık biz sonuna kadar, yaptık cemal efâlini. Hafız Hüseyin Kemal (gs.) ) /sadeleştirip yayınlayan, hacı ali bayram / ılgın /konya |