Yırtık Plasenta… Duyup da söyleyemediğin adımsa .. Sen uyurken öylece Bir kenarında hayatın Üzerini örttüm bildiklerinin Sana dair Öyle utandım ki kendimden Ölmeyi beceremedim Bir masal gördüm düşümde Seni anlatan ak sakal Topal balık kör deniz Uykusunda ölen bir şehir Doğmamış güneş sancısı Kırmızı Ve bağırdım adını üç kez Yanında Tanrı’nın Ketrina Ketrina Ketrina Bu dünya yoktu o zaman Herkesin kendi Tanrı’sı varken Seni düşündüm bir gece İnadına bir kuramın Taahhütsüz bir aşk sınadım Sana dair Yüzsüz efsane Tarihi yanlış yazdım Dilimde kalmışken En tatlı hali aşkın Eskimeden Adını fısıldadım Yeni doğan bir kulağa Ve öptüm ve öptüm ve öptüm Boynuna günah yazdım Sana benzedim …… Adım bana yakışmadı anne Silsem olur mu mesela Yüzümdeki çizgileri Sakın gülme anne Yalnızlığı sevmediğimden değil İnan alışamadım kendime … Sen uyurken öylece Nefessiz embriyo Bitti o büyük aşk Hani giden geminin peşi sıra Ağlayan martılar Ve beyaz deniz köpüğü Hepsi Halikarnas’tan bir hikaye şimdi Gitmedi bedenim hala Ruhumun peşinden Ve bendim uykuya yatıran seni Ve doğdum güneşin Başucunda sarı Günaydın sevgili! .. ________________________________________ .. Adımı not ettim listesine Boş dar ağacının Yırtık plasenta… |
kederim yalnizliga
cogalarak büyür
beklemeyi unuttum
cagirdim susuyorsun
gözlerimde ates yüzlü siirlerin cigligi
sesimi susturdum agliyorsun
gecenin kalbinde
pasli bir bicakla
kanattgin uykularim
sorgusuz infazdi
vurulup dagildim hayata
cogaldim
geceyi bölen sularda
kiyim reninde duruyorsun
simdi yüzün
sürgün bir hasrettir
adin yazilsa da yarali siirlere
tüm boyutlar sensizliktir
ben eski seni seviyorum
BiLiYORSUN---
kutalrim can dost
siirSeVer
Cumali Çorbacı tarafından 11/27/2010 11:55:57 PM zamanında düzenlenmiştir.