Ben ve Ben!Bu sabah buz kesti ayaklarım, Pah! Birde küresel ısınmaymış! Hala dizimde dizlik İki çift çorap, Yine de korumuyor ayaklarımın ısısını, Fanilam kalın, Ceketin altında kazağım, Yinede üşümelerde bedenim. Ya kafamın içindeki üşümeler! Üşümeler de olmuyor ya! Şimdi söz konusu üşümelerim. Neden bu yaşta? Bu kadar üşüdüğümü sorguluyorum, Ya diyorum; o çok yediğim dayaklar! Ya o çok acıkmalarım! Elbisesizlikten titreyen, Diken, Diken olan bedenim! Ya da! Ya da mı? O kadar “ya da” var ki, O, o kadar çok olan “ya da”lar bozdu orijinalliğimi. Beynimi istedikleriyle doldurdular, İstemsizlerim karşılığı verdiler dayağı, Sevmediğim şeyler, İstersen: “olan bu!” Zoraki…! Ve yıllarca iyilik, dürüstlük adına dinlettirdiler uykucu masalları, Dürüst olduk! İyilikler yaptık. Sadık, sadık sessiz, “Sadık” ismini dahi kendimize, çocuklarımıza verdik. Ne oldu? Hırsızlar hala hırsız! Zalimler hala zalim! Sure geliyor Musa’nın “Tevrat’ında” Davut’un “Zebur’unda,” İsa’nın çabası herkese, Muhammet aleyhi selam’ın davsı daha derin doğruluk üstüne, Şimdi, İtaatler versiyon (sürüm) değiştirdi. Masallar görselleşti, Duygular derinliğinden çıktı. Hala ben üşümekteyim. Aldığım maaş yetmemekte, Çalanlar, çırpanlar düzeni devam etmekte, Ya kul olan ben(!) yanlış anladım. Hala beterim. Ya da bozulan orijinalliğimde bayağı sapma. Teyyar DUMLU ] |