çok oldu bu yangın başlayalı
çok oldu
aşk kendi yatağında kundaklanalı
gözlerde beyaza kan dolalı mesela
bu titreme
bu işkence
çok oldu gülüm çok oldu
narçiçeği gülüşler yüzlerden kaybolalı


terkedilmiş şehirlerin kalabalığıydık ikimiz
yıldızları sokaklara lamba diye dikerdik
güneşi gözlerindi o başka dünyanın
sıcaklığı ellerinden başlardı
o tatlı heyecanın
tadı dilimden gitmeyen
çok oldu tütün kokulu parmaklarını öpeli
çok oldu ince belli bir çay bardağına
dudak değdirmeyeli


bak şimdi göz altlarımda ki çukurlara
o eski resimlere nasıl da tezat
seninde omuzların erimiş sanki
sadece yaralarımın faili bakışlarını taşıdın bugüne
birde o zılgıtın kesiği göğsümde kanıyor
çok oldu bal gözlüm çok oldu işte
ben o vapurdan ineli
çok oldu merdivenlerinde sendeleyeli


//..yüreğinde hâlâ bir ben ç/iz miyim acaba
ayarsız kesik acısında sancı kalan
düşürme petek gözlerinden bir damla sakın
o gün bugündür
alnımda yanan ateş ölüme davetkâr duruyor
ne kadar çok oldu diyorsam da
gölgemde taptaze bir resimsin
bana çok az
düşlerimi zorlayan kızgın rüzgâr
ne olur sus
s/usuma bir çentik daha kazıma
aşk ver biraz..//




Faruk Civelek