Ben Ölmeden Önce
Uğultulu ve çılgın bir kısrak yürüyor içimde
Yeryüzünün tüm kirli sularında yıkanıp Bir çoban çadırında dinlenmek istiyorum. Emzirsin cesedimi şimdi yarasalar Uyandırmasın isterse o masal devleri Kavaklar hazin bir sevdaya hışırdasın. Binlerce ışıktı yüreğim, karıştım şarkılara Maziyi düşleyecek güç arıyorum kendimde Dudağımdaki izlere seni soruyorum şimdi. Vedasız dualarla zaman imbiğinden düştük Serpilecektik yemyeşil bakir ovalara biz İsimsiz bir mezar yontusunda kaybolduk. Bil ki; yüreğimdeki her yer taşlık, taşradır Sevdamı anlatsam, değer mi ki yüreğine Kaval elde, şarkı dilde, güz yağışındayım şimdi. Bu zeminsiz yeryüzü atlasında, esmer bir düştüm Bir çingene sevdanın en mahrem yerinde öpüştüm Ben ölmeden önce, bir menekşede gözlerini görmüştüm. Selahattin Yetgin |
menekşeler basit ama renkleriyle cıvıl cıvıl neşe verirler çevrelerine
mor, sarı, beyaz , karışık..
ama bu güzel renkleri görmek ve tad alabilmek en güzeli
yaşarken görmek ve görebilmek.. sevgilerimle..