Işıl ışıl yanan yıldızlar ile
Göklerin içinde gezdim dolaştım
Kayanı gördükçe dilekler ile
Ruhumdan ruhuna aktım ulaştım

Düşen her yıldızda dileğim ile
Zamanı yararak sana rastladım
Ay doğdu mehtapta hayalim ile
Yürüdüm kıyıda hep adım adım

Şafaklar atarken ben huşu ile
Sokulup usulca rüyana girdim
Aklıma geldikçe gözyaşı ile
Sel olup akarak gönlüne girdim

Uzak mesafeler nazarım ile
Kısaltıp yoluna akıp da geldim
Mekânlar aşarak pazarım ile
Zararı ömrümden verip de geldim

Masallar dinleyip hep geldim dile
Kaf dağından uçup murada erdim
Geçtiğim yollarda rastlayıp güle
Bedenden sıyrılıp selamım verdim

Masalların uçan dor’ atlarıyla
Yel oldum coşkuyla yüreğe aktım
Bir telli turnanın kanatlarıyla
Süzülüp göklerde yerlere baktım

Yumdukça gözümü hayalin ile
On sekiz yaşıma, geriye döndüm
Aklımdan çıkmayan gözlerin ile
Yeşili, maviyi; içip de dindim

İnsandım insanda arayışlarla
Bilinmez nicedir âlem aradım
Ay çehreler gülde kavrayışlarla
Bülbül oldum, Şeyda; yardan ıradım

Kırk sekizde derd-i derunum ile
Geceler boyunca hep seni andım
Şükrümü getirip imanım ile
Kadere inandım; ne ki, çok yandım

Güneri Yıldız(Elazığ, 21.09.2010)