YÜRÜYEN AYAKLAR...Açım dedi! Yüzümün sabah ezanından Kalma nuruyla Seccadeye uzanmış Yüzümün örten titrek elleriyle İçimden güneşi uzatarak Ellerime Açım ve gidiyorum… İçimden bir yol geçti bir anda Uzağın terli bakışlarından Ömrümün kesikleri geçti Gözümden ruhum geçti Kaybolan boyunun uzantısında İki çift gözdü gördüğüm Bedensiz ruhsuz bir dünyanın Avuçlarımda kaybolan su damlasıydı İçimde birikende insansız Bir saldı içine giremediğim Gezinemediğim düşler Gölgemin arka kapısından, Sesini uzatarak kulağıma Açım ve gidiyorum! Açlığımda kaybolan bedenim Ruhuma ağırlık yaparken ben sizi Dinleyemem dedi ve Çekerken kapıyı Takılı anahtarımın Kapı deliğinden karanlığımı düşürdü Ayaklarımın ucuna gözlerimi… Yürüyen Bedenimin ardında Göremediğim sesti uzağın karanlığında Birikmiş kirli bir geçmişin Ayak izlerinde yürüyen Açlıktı sararmaya yakın ve Gördüğüm solduğum şey Kalbimin içinde patlayan Çivili bir Molotof tu Aslında Sesimin titrek tellerinde Kokuşmuş yoksulluktu Bahçemin kırık ağacında Yapraklarıma seremediğim kurumuşluktu Direncimin tellerinde boynuma doladığım Cennetimin susuzluğuydu Gideremediğim ruhumun ağırlığıydı Suskunluğum! Duvarda asılı kelamdı Kalbimden dökülen İçimde yanan ateşti gözümden akan… |
Kalbimden dökülen
İçimde yanan ateşti gözümden akan…
gönlünz var olsun sözler gerçekleri yansıtıyor acıda olsa
selamlar duyarlı gönlünüze bizden
daima