ÖRT ÜZERİMİ ÜŞÜYORUM EYLÜLŞiirin hikayesini görmek için tıklayın yeni düzenlemeyle...
düşür yüzüme perçemlerinin gölgesini eylül
demlensin gözlerimin yeşili, sarının çeşnisinde estir kirpik uçlarıma gün doğumlarında / bâd-ı hazanı katre katre aksın hüzün salkımları güz bahçelerine an kadar kısa yaşam, sonsuzluk kadar uzun bir çift göz ufkun derinliklerinden bakan evrene annem ve ben yalnızım serin sularda ayaklarımız öylesine derin, öylesine ıslak üşüyen yaprak hışırtılarına saklanan mazi yanıyor şimdi içimi acıtan hikayelerden elimde kalan koca bir hiç ört geceyi üzerime üşüyorum eylül ! çekilsin ışığın hareleri , uykuya dalsın usum babam ve ben yalnızım sarılıyoruz son kez öylesine dalgın öylesine incinmiş / ağlamaklı sonsuzluğa akan yıldızlara dokunan ellerimiz yorgun hazin bir veda bizimkisi güz yağmurları kadar soğuk, bitmeyen geceler kadar uzun bütün serçeleri çağır / gelsinler eylül yüreğime dokunuyor ağlamasınlar gidenlerin ardından yalnız değiller, koynumun kuytuları derin bak sımsıcak avuçlarım uzayan yollarda sefil ayaklarım cebimde kırıntı umutlar, yüreğimde serçe çırpınışları gölgem ve ben yalnızım hadi dökülen yapraklarla uğurla beni eylül… ayşe uçar 21/10/2010 |
bu nasıl bir tat ? yazan ellere sağlık...
saygılarımla...