UZUN BİR YOL ADINAŞiirin hikayesini görmek için tıklayın BİR YOLCULUĞUM ESNASINDA SAAT 3;45 DE
KİMSEYİ RAHATSIZ ETMEMEK İÇİN TELEFON IŞIĞIYLA DİZLERİMİN ÜSTÜNE YIĞILARAK YAZDIĞIM BİR ŞİİRDİR uzun bir yol adına çıktım bavulumla aklıma bile gelmeyen açlığımla,açıklığımla kaç şehir geçtikten sonra elbet dinecekti bu yağmur ki dayanılmaz dehşeti otobüs camını soğutan uğultusuyla yorgunluğumu kıstırdığım koltuk aralarında başımın zangırdamasına aldırış etmeden belkide uzun bir yol için devam edecekti yağmaya karanlığa sımsıkı sarılan evleriyle Akçadağ’dağın puslu ve serin havasında bir sigara daha içmek ne güzel olurdu... ve yollar hiç bitmezse ışıklı levhaların dar geçitlerinden sıyrılarak rutubetli kaldırımlarıyla bir tesise döksem nefesimi acı bir çayı yudumlayarak durupta kırılmış aynada iri iri açılmış gözlerime uykuyu ezberletmek ne güzel olurdu şimdi ... İBRAHİM YALÇIN 19.10.2010 |
merhaba
size
selamlar