İ m z akulpu kırık , tabanı düşmüş bir gök/yüzü ıslak haykırışların nemli nefesi ile şeffaf çarşafını giyer gün bulutlar sofi kaldırımlar kubbe ve her hüznün teni açlığına diz çökmüş gibi kokar nefsi darağacına asılır ezelindeki gizi semai eşliğinde yollara düşen gökkuşağının esmer gölgesiydi ardı kesilmiyen köprüler , ucu görülmeyen dehlizler mesken bellemişti yüreği kapı işaret parmağı ile aralanacak kadar hafif başka bir yere taşınmayacak kadar da ağırdı gücüm kıyısına yanaştığım durgun dalgayla tokalaşır ellerini öper mavinin artık bileklerinde hiç el değmemiş huzur bir yağmur damlası araladı gönlümün kebir defterini bundan sonra imzamı atacağım yer belli sadece onun gözleri " yalan baktığını görene kadar " 15/10/2010 16;25 eMİNE |
yüregine saglık