SARI GELİN
İlk tanıştığımızda bir kese kâğıdına sığacak kadardın
Ellerim titriyordu yüreğim gibi Henüz seni tutmasını bile bilmiyordum Kırılacak incineceksin diye Tüm gayretimi sarf ediyordum… Bir ağlaman bir gözyaşındı içimde saklı kalan varlığım Sen oluyordun ümitlerimdeki tek tutunuşum… İlk adımların, adımlarımdı sanki Dünyayı seninle yeniden keşfediyordum Sorarken bana gökyüzündeki ay’ı güneşi Cevaplarıma çocuksu gülüşlerini ekleyip Yeniden soruyordun Niye, neden, niçin lerinin ardı arkası kesilmiyor Her şeyi sorguluyordun… İlk kalemi tutuşunda İlk karneyi alışında Sınav kâğıdındaki sağ köşeye attığın yamru yumru tarih Bir, bir saklandı sır sandığıma Yılları senden uzakta yaşamışım bilmeden Durmak için ayakta Teslim olmamak için namerde Geceyi gündüzüme eklerken ilmek, ilmek Meğer büyümüşsün sen Oysa ben evde beni bekleyen Akşamüstü sokağa çıkmak için izin isteyen O sarı saçlarının kokusunu özlediğim Küçük kızı yerleştirmişim de beynime Hala o küçük kız bekliyor beni evde sanıyorum Sorularıyla bunaltacak diye bekliyorum Kandırmışım kendimi belki de… Büyüdüğünü anladım beni ilk terk edişinde Ankara aramıza girdi kömür karası Sesim çıkmadı bu gidişine Geleceğindi İstikbalindi bu ayrılık Uzun sürmeyecekti öyle demiştin Geçti işte geçti derken bir yenisini ekledi ayrılık Kendi hanesine Susuyorum… Susuyor izliyorum benden habersiz büyümelerini Hayata kafa tutuşunu Âleme meydan dayağı cinsinden haykırışlarını Küçük yüreğindeki çırpınışlarını Ben de yazıyorum anne yüreğime Hem de hiçbir kelimesini atlamadan Ezberliyorum senin cümlelerini Şimdi geriye dönsem Ve verseler geçmişimi Vermem İnan vermem gurbete ayrılık saatlerimizi Yenidünyaya gidişin Yeniden büyüyüşün Ve beyazlar içinde Bir meleğe dönüşümün Boğazımda düğümlenir Ağzının kenarındaki O hasrete konmuş gülüşün Benden uzakta büyüttüm seni Sen benden uzakta büyüdün benimle Sorsan pişman mısın diye Evet! Evet, pişmanım işte Tutunduğum dalımı Bir buket çiçek diye Verdim yılların eline Seni son gördüğümde Uzun beyaz elbiseler içinde Bir gelin olabilecek kadar büyümüşsün meğer Benden habersiz Ne zaman büyüdün sen Dileğim, anne yüreğimin sesi Mutluluğun daim olsun Bebeğim Tek servetim Sarı gelinim… Şimdi anlıyorum Sen büyüdün… DİLA EMRAL AYDIN 14 Haziran 2009 İzmir Karşıyaka |