KAHIR ÇOCUKLARI
Kahır çocukları kuyulardan taşınca
Deli/kanlı bir yürüyüşüdür artık uzun boylu ölümün Bir ab-ı hayattır yangın yeri yüreklerde Bir gönül aydınlığıdr aynasında göklerin Ve onun alınlara kilitlenen her busesi Ufk’un ressamına gülümsemektir kare kare Kapılmaktır o güzelin uçuran nefesine Düşmektir sırılsıklam boşluklar ötesine Kahır çocukları kuyulardan taşınca Köpürtüler yükselir rahmet vadilerinden Uğultular boşanır şehrin kasıklarına Kan tutar katran karası kabir böceklerini Yutar sivri dillerini ıslık çalan yılanlar Bir korkuluk niyetine asık suretlerini Kaçışır bırakarak omurgasız gardiyanlar Ve açılır özgürlük kapısı diriliş erlerine Uçuşur mahkum yürekler aşk’ın engin göklerine Kahır çocukları kuyulardan taşınca Süpürür ayrılığın köhne duvarlarını Akar kurumuş damarlara,umutlara,yarınlara… Sıra sıra fidanlar yükselir kıyılarından Ilık ışık yağmurları şebnemler yudumlar yapraklarından Dallarında ötüşen inanç beyazı kuşlar Mutluluk nağmeleri estirir tekbirle nakışlanan göklerde Bir başka eser rüzgar,bir başka doğar güneş Ve bir başka açar çiçekler karbeyaz yüreklerde Diner gurbet,biter hasret,kalkar yerden üç asırlık kar Bu bahar,bu bahar,bu bahar başka bahar… Ahmet BOZ 11.10.2010 |