40'INA DAYANINCA . .
Saçlara değecek gençliğimiz
Salınacak. Kıpırdanacak yaprakları - Toz toprak ayaklanacak kalktığımız yerden Daha genciz - Daha melisa kuşatmaları var gece yarısında Koklayacağımız - Dudaklarda bir yerler var .. Bütün gün düşünüp , ’Bir kuytuluğu’ Baş başa ziyaretine , yorulduğumuz - Şivesi İnce bellinin kaşık seslerinde yıkanan, Demlediği çay kokusunda Çenemizin düştüğü, Özlemlerimiz var - Bütün bir gün , bütün bir hafta Belki bütün bir ay . . Saymak ile geçmeyen Parmakların yetmediği Bir an var , Sarılmak kadar - Toparlayamadığımız bir özlem de var olabilir Uzak Çarşambalardan gelen .. El yazısında ki mevsim ile özlemi bileyen Adını sıkça duyduğumuz - Aşk kadar. . Saçlarımız beyazladı Kahvelere mi göçelim şimdi Herkesin var beyazları - Diken üstündeler zaten , Başımızda!.. Kırk yıl değil kırk gün gibi Yeni yetmeler daha - Durun daha, On sekiz yaşından gün almış umutlarımız var Evlat gibi - Daha torunlar uzanacak geçmişimize Bayramlıklar içinde, İlk sana koşacak - Senin elini öpecek , kucağına alacaksın.. Bayram parası verdiğinde , Senin ufaklık istemeyecek - Olmaz dede diyecek, Daha 6 yaşında - Uğraştıracak seni , Kucağında sana çekmiş biri - Yoracak .. İşte o zaman Kendini biraz yaşlı hissedeceksin - Daha değil. - Adalı |
Öncelikle yaşım hep onyedibucuk hiç bir zaman kırk etmeyecek ama bir gerçek var ki nufusta öyle geçiyormuş benim ondan haberim yok ve duyarsız kalıyorum. Şaka bir yana yaşlı demeyeceğim bizim ağabey ablalarımızı görünce hep derim bizde bir gün böyle olacağız çünkü bir gerçek bu ama bir önemli husus var ki insan yaşlandıkça olgunlaşıyor acılar ve hüzün yaşadıkça yazıyor.
Tebrik ederim sevgi saygı ve selam ile.