Dönüş kendinedir.Son göçmen kuşları bekle; ki o vakit sabrın sınandığı vakittir, Bıçağın kemiğe dayandığı andır. Kalan yanar! .. Kalan ölür! .. Bir hicret anıdır artık yaşanan Vefa yoksunluğundan devşirilmiş Kelimeleri çıkar at heybenden Boşalt sana ait olmayan Ne varsa; Günahkar işveleriyle Gönlünü avutan geceleri Geleceğini satın alan Sahtekar vaatleri Bitir artık boşa dökülen Bedava göz yaşlarını Bir uzun yolculuğa hazır olsun gövden Ardına dönüp de bakma çıkarken evden Yanına tuz al, Ve bıçak Ve aynayı Unutma çıkarken son defa Çiçekleri sulamayı Sil bütün işaretleri Ve yırt haritaları Onlar ki; Bilinen coğrafyalar içindir Senin gidişinse yalnızca kendinedir, Bıçak; Sünnet-i seniyyeden dir Bir yanı ölüme bakar O yüzdendir ki ölülerin üstüne en son bıçak konur Bir yanı hayata bakar; Göbek kordonu nu keserken En büyük ihtilallerin ilk basamağıdır bıçak Bir isyanın alfabesidir ve patrona halillerin Hamam kurnasına kazıdığı Yelkenlinin pruvasında Saplıdır ucundan kıpkızıl Bir ısyan damlayan bıçak Mertlik ölmeden önce Sarığın ucu bele uzandığında Tuğralar basıldığında fermanlara Sürüldüğünde savaş sancakları meydanlara ve köslere tokmaklar vurulduğunda İlkin bele bıçak sokulur! . Masmavi bir çelikte sınanır Yiğitlik; meydanlarda Töredir; Kefen üste zırh giyilmez Töredir; Sürgün bıçaksız olmaz Bir sürgünlük ki Kendinedir Zor iştir yani Kazansan da,kaybetsen de Yetim bir zaferdir elinde kalan İhanetlerin,yalan dolanların Riyakarlıkların merhemi olmaz Yarası kapanmaz Tuz ki; bu zamanlar içindir Dağlandığında yaraların bir, bir Acı parçan olur Acı taş olur Yoldaş olur Kardaş olur Gelip iki kaşının arasına oturur Ayna ki; Peygamber emanetidir Acının resmini görmene yarar Ve acziyeti Ve seni yalansız sana sunar Gördüğünde acıyı Taş gibi toprak gibi Nesneleştiğinde acı Dönüş vaktidir artık Gül akşamına denk gelsin dönüşün Gül mevsimini başlatsın gülüşün O zaman işte heybene Kadim bir imparatorluğun Talan edilmiş hıncını koy Vefa koy Sabır koy Erdem koy Muhannete,namerde söylenecek bir çift söz koy Dünyayı; elinin tersi ile itebilecek iman koy Vatan koy Ki; vatansız iman olmaz Dönüşünde seni kucaklayan çocuklarına Merhamet koy Gece karanlığı gözleriyle bakana Yalansız sevgi koy Ölümlerde sınanmış sadakat koy Dostun yüreğine serpilecek su koy ve yetimin ve mazlumun ahı ile ıslanan göz koy haksızlığa isyanı koy Ve hakk yolunda Gelen her belaya Her zulme Ve her zulmete Gel buradayım Diyebilen bir yürek koy Ki dönüş vaktidir; zaman Oyalanmak olmaz Yol uzundur çetindir Artık, dönüş kendinedir |