Halepçeden Gelen Sevgili
güneş gerçeği unutmuştu o an
yüreksiz bir tanrıydı uçaklar ilkin belli belirsiz sisler yükseldi, kehribar hareler genişlerken gözlerimiz yandı,bedenimiz tutuştu her yer pusa kesti. hardal kokulu yağmurlarda başıboş hayvan sürüsüydük. derin bir kuyuya düştük,çığlıklar kesik büğürtüler ve sessizlik ölülere basıp geçtik yalın ayak aç sussuz sınıra doğru... bir tufandı yaşananlar hiç kimseciklerin duymak istemediği etten şerittik çamurlu yollarda gittikçe açılıyordu yaralarımız safran sarısı gözyaşlarımızla birlikte avuçlarımıza dökülüyordu saçlarımız. cehennem dedikleri bu muydu.. Hakan Çavdarcı |