Orkinos Bonmarşeli ve Sırılsıklam Bir Salıncak Hikâyesiıslanma güdülerinin ilk içtihatıdır çekiciliği tarihten vaki insan hevesinin dondurmadan sonraki ilk mecburi istikameti usaresi zehirli bir yaşama ilacı yaşamın kaktüs yataklı kıyameti işte aşka değen us ikameti iplerini görmediğin halde sıkıca sarılman tavsiyeli bir avuç yere bir dünya sığacak ve bir dünyayı taşıyacak salıncak hikayesi...! saklambaç sonrası hep yarın daha iyi olacak yetiştirilen kırmızı güllerin, karanfillerin saklama kabı kıblesiz iman tapınağı sünger gibi elastiki ve iletken olması beklenen tek et parçası sesi olduğu hatta konuştuğu söylense de otuzun merdiveni yıkar üzerine bu yalanı ondan sonra acı nağmelerden duyulur bağırtısı olsa olsa dilsiz fukara sancısı...! belki müridine tapılan tek dindir bu ucunda beyaz bayrak sallanan tek yar terkedilmesi en zor renk buymuş çatlakların en çabuk iyileştiği paylı dudak pembe köşklerde beyaz çarşaflarda uykulanan mavi alımlı bedavası en bol rüya güya kendi tuttuğun şemsiyenin altında sıkı yağmur yağdırabilmek çabası sevmek deniyor adına işte sırılsıklam...! sağlaması mı! olmaz mı! var tabii... yalancı mersiyeler sızıyorsa çatlaklardan aşikar boyalar utanıyorsa titrek temaşalardan menfezinden geçen ahmak borular sarmışsa kafesini yarısını akideye karıştırdığın yalanlara ana tema ise kelamlar olmasa da var ettiğin gamzeler mesela; __ bu kadar mı yakışır insana! ya da sabaha dek beklediğin o hiç yanmayan ışık! __ ezan okunurken ayrıldık! __ ne üşümesi! o da benim gibi soğuğu seviyor! ve şirke en yakın mecrada ise dilinin tüfeği _ki büyük ihtimal o dünyanın en güzelidir_ işte; avangard jöleli bonmarşe aynalara bakıyorsan sürekli mesela rüyanda bile kendiliğinden asılıyorsa oltana bir yanının ağırlığı ya bir orkinos tuttun demektir uykuda ya da aşıksın işte adamakıllı...! ToprağınSesi . |