Onlar Ve Biz-ötekileme'siSana Anadolu’dan Bir meşe ağacının gölgesinde Oturmuş yazıyorum... Sevgili oğlum... -Adıyaman ili bitiminde Kâhta ya doğru-bulunduğum bu yerde Ayaklarımın dibinden küçük bir akarsu Sakin bir edayla Fırat’a doğru Alır başını gider... Tutulmaz bir sevinç yumağı gibi Durmadan taşıdığı hayat kaynağı akarı ile... Bu akarsudaki sevinci görebilmeli... İnsan... Doymazcasına tüketirken dünya üzerindekilerini Görebilmeli doğanın pervasız yaşatma sevincini... Bir kır çiçeği ömrümüz Uzun ömrüne dünyanın galip gelmemeli Soyumuz bunu zaten biliyor olsa da Nasır acısı bir kere sardı mı cana Can havli Çareler aratır insana... Sevgili oğlum... Daha o güne zaman var... -ama sen daha dokuzundasın ve Tüm bunları ileride daha iyi anlayacaksın-... Ondalık sayılacak olursa yıllar Her on yıl Bir başka boğum Nefes borumuza karalar Mesela yirminci asırda yine ekmek kavgası varsa Kölelik çağında olduğu gibi... Yüzünün deltasında yaşamın Memik emmi Döndürülmüşse yer altı solucanına Hak etmeyen sınıfına konulmuşsa, Karabinyer gücü olan düşmüşse canına Kast etmişse malına -ki malı sadece gün boyu hamallığıdır memik emminin- -Kölelik devri de aynıydı-... (kazancını kaleme vuracak olursak Günlük ötv-kdv-dv-dv... {zorunlu} vergilerini düşersek ömründen Yarında yaşayabilme ihtimali var memik emminin Ya öbür gün... Öbür günü ise memik emminin... Muamma... Ne var ki Bu koca Anadolu toprağında Bu medeniyetler barınağında Memik emmi sen öldükten sonra Bir metre elli santimlik mezara ödeyecek para Bir yana Bıraktığın borçlarınla Seni gömmek bile istemediler Memik emmi... Bir parça kara toprağa... Git-gel evrak trafiğinden sonra Fukara komşun celilin uğraşıyla Bir belediye mezarlığında ’onlar’ dedikleri ’Bizlerin’ yanına gömdüler seni Kurganımız seramik, mermer ya da bronzdan olmasa da Sedef çakı değerinde bir bazalt diktiler başucuna Sevgili oğlum... Bize ’onlar’ diyorlar ve kendilerinden ayırıyorlar Tıpkı memik emmi gibi Sözde vatan evladı idi o da Her bir yaşam ipimiz her bir parmağına takılı Karabinyer gücü olan Elinde oynatır karagöz umutlarımızı... Biliyorum oğlum... Bir zaman olacak ki, Sığınacak herkes bir birine Bir kara tufan sardığında tüm insanlığın ömrüne Kıymetler yer değiştirecek Herkes sakındığını verecek ötekine Çünkü ötekidir artık kendiside Daha ötesi mi? Ne’ onlar’ olacak ne de ’biz’... Damarlarında yaşamın... Dolaşacak koca bir hiçlik... |