Zamirlere
gülüm
örtme rüzgârınla kalbimin odacıklarına ölüm hüküm işgüzar hüzün diz boyu örtünmüş ağarmış saçlarıma saçılan ben açılan sensin yelkeninle içimin acılarına ve buğudan bir gölgeyim gizemli yaşamın sırça saydamlığı sahaf çarşısında dolaşan bir mısra pür medusa bakışların çevirdi daha evvelinden biten beni sende ölü bir taşa günün sonu yok gecenin devri su ve çalı kuşlarında kirli bir medeniyet mevkisiz istikametsiz yiter zamana aziz bir anıdan başka neyiz ki ne iz kalır ne de iz düşüm kendi bitimine ilerleyen her nüshada gülüm örtme rüzgârınla kalbimin odacıklarına kendi elinle ölüm |
gün olur
Molla Kasımlar türer
ve sorar hesabını bütün yapılmışlıkların
ince bir kalem
sevdim
tebrikler usta