Yüzümü ayaklarına sürdüğüm
sadır hazanda yol oldu ayak tabanına
ömrüme bastığın ayaklarınla kor yüzüm açık alan bir sahra hüzün dolaşımlarında kör eden kum fırtınanla çöl duygularım iki paralık hiçbir coğrafyanda aradığım kendimi bulamadım bir daha kayboldum yırtılan zamanın boşluğunda geçenek ömrüm yılların kirlenmiş peçetesi yine sardı aşk viranına yalnızlık hecesi yalın ayakların yüzümün cam kırıklarında kanamakta kanayan sen fakat benim içim daima acımakta |