AŞKIN TEHLİKELİ VİRAJLARI:
(’yasalara göre uzaklarda biri yok
bağırsan yasa dışıdır sesin bir off çeksen karşı ki dağlar yıkılır ama çekmiyorsun çekmiyorsun!..’) I Bu hayat seni istemiyor içinde cam kırıklarıdır pişmanlıkların kalbini pazarlıksız, hesapsız ona verdin ellerini ve o deniz suyu değmiş dudaklarını öyle özlemişsin, öyle susamışsın ki yüzüne yokluğunda kırdın kanatlarını! bu hayat seni anlamıyor anlaşılmak istiyorsun oysa kirlenmemiş bir şeyler arayarak hayatında yaşamak kirlenmekti ve arınmak tekrar kirlenmek için II şimdi senin acını kim, nasıl anlar? despot bir zihniyet sevgileri çarmıha geriyor içinde hep bir yerler kanıyor! bu hayat senden öç alıyor... bir serçenin ardında bıraktığı ekmek kırıntısıydın içindeki bütün köprüleri yıktın aşk sayacını son kez sıfırlayıp aşkın tehlikeli virajlarında şarampole yuvarlandın ihanetin derin uçurumlarında intiharlara aktın bütün kalabalıkları devre dışı bırakıp apansız yalnızlıklara kaldın III hayat özür dilemedi senden devlet sınırlarını ihlal eden bir aşk yerlebir oluyor ve sen altında kalıyorsun! bir çok yerinden bıçakladı hayat seni upuzun yollara düşer düşlerin/herkes geçer üstünden düş senin yara senin yenilgiye yazgılı aşk senindir bak sis çökmüş Palandöken dağlarına düşlerin düşlerin çığ altında ’yüzünde uzun sürmüş soruşturmaların yorgunluğuyla’ payına çığlıklar düştü sana yara sana hüzün sana sanık taburesi sana yargısız infazlar sana taş duvarlar sana intihar boğuntuları! bütün şarkılara biraz hüzzam, biraz acı emzirdin bütün şiirlere bütün ezberini bozup anıların karşısında aşk’a eğildin bir tek buruk ve örselenmiş tebessümlerin kaldı ceplerinde unutamadığın şehirler geri çağırdı seni, vazgeçemediğin aşklar gibi bunlar terk edilmenin hüzün sendromları, yalnızlığın tahriş ettiği acılardı!.. /’hepsinin canı cehenneme’ dedin aşırı dozda sevmeler alıp ’köküne ölüm enjekte ettin puşt acıların’ içinden yaralı aşklar düşürdün ve aşk yasalarına uygun ölümler giyindin./ kendi yurdunun mültecisiydin! bu ülkede doğmuş olmanın dışında başka suçun yok senin yanıtın yok ünlemin yok anlamın yok senin dünyaya gelişini umursayan yok susmak ve boyun eğmek dışında başka seçeneğin yok senin! IV sen öyle koyverme kendini ıssız düşlerini sıcak tut şiirlerinin üstünü ört üşümesinler tutun yaralı yüreğine yasla sesini yaslı türkülerine bağırtılarını erteleme sesin bulur elbet yankısını soruların yanıtını bak göreceksin hayat affına sığınacak ve özür dileyecektir senden... (Birdal ERDOĞMUŞ/2006) |
yorum yapmıyorum, yaşıyorum şiirinizi, sizin yaptığınız gibi...