Okuduğunuz şiir 25.9.2010 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
Sen Oldun Güneşim Gül Telaşında Nigar
Aldım gidiyorum Yavaş yavaş alçalıyor gökten yere doğru bulutlar Akşamın kızıllığına eriyor sevgili Gözlerinde kahvenin karası Ellerinde yerli sigarası Çekiyor içine derin bir lodos Sonrası malum; gemiler tüttürüyor onun gibi ancak Serbest dolaşır,ağır is kokar havası Sıkıyorsun kafesimi birazdan seni terk ediyorum
Aldım gidiyorum Sensizlikte mecnundan kalma payemi Bil ki; az sonra seni terk ediyorum
Dün gece bastım uzaklardan çekilen siluetine Sen düşerken göz bebeklerimin renk karasına Mavi ihtişamında yıkanıyordu çöller Bir buse i yardı gün görmemiş şafakta Sana geliyordum alıp giderken geceyi
Şimdi yabancıyım geldiğim yerde Ne sen tanırsın iz bıraktığım şehirleri Nede ben sana anlatabilirim sökük lambaları
O ağacın altında vardın ya elleri kenetli sen Kolları kırık bir adam gibi durur heyulam Bakındım yine ezelden yansıyan nehrin suyuna Ne sen göründün, ne de senden bir damla Bir başka düşüyordu kara buluttan ayın şavkı Deniz ne yakamoz verdi, ne de kıyıya bir dalga Ipıssız bir mayi idi bulandırdı taşları Ve ben alıp gittim o an çölden güneşi
Ey dağında gül telaşına düştüğüm nigar! Bir varmış, bir de yokmuş dillerde gurubun Çöl serabına daldım denizimde yoktum Ses dedi mehtapsız gecede gönlüm Birden açıldı sema, kapıda sen göründün Aldım gidiyorum, adında adım kaldı Sen oldun güneşim gül telaşında nigar
23-09-2010 Hayrettin
şiirimi paylaşan şiir dostlarıma teşekkür ediyorum
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Sen Oldun Güneşim Gül Telaşında Nigar şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Sen Oldun Güneşim Gül Telaşında Nigar şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Ey dağında gül telaşına düştüğüm nigar! Bir varmış, bir de yokmuş dillerde gurubun Çöl serabına daldım denizimde yoktum Ses dedi mehtapsız gecede gönlüm Birden açıldı sema, kapıda sen göründün Aldım gidiyorum, adında adım kaldı Sen oldun güneşim gül telaşında nigar
Günün şiirini ve şairini yürekten kutluyorum. Saygı ve selamlarımla.
Ey dağında gül telaşına düştüğüm nigar! Bir varmış, bir de yokmuş dillerde gurubun Çöl serabına daldım denizimde yoktum Ses dedi mehtapsız gecede gönlüm Birden açıldı sema, kapıda sen göründün Aldım gidiyorum, adında adım kaldı Sen oldun güneşim gül telaşında nigar
OKunmaya doyulmayan güzel şiirinizi kutlarım. Selam ve saygılarımla.
Kalemini her daim büyük beğeniyle takip ettiğim bir 'Usta'nın 'Şiir'inin güne düşmesi ayrı bir haz verdi ruhuma:)) Der ki 'Şair' 'Yürek' 'Şiir'; Onca sene aynı gökyüzü altında yaşarken, nefes alırken birbirine çarpmamış soluklarımız.. Görmemiş gözlerim, girmemiş gözlerime/yüreğime gözlerinin ışığı. Meğer ben karanlıkta yürürmüşüm de, haberim de yokmuş. Hatta her şeyim tamamdır/tamdır dediğim anda da kendimi kandırmışım. Bazen yüreğim "aşkı yaşadı, bazen de tövbe aşk uzak kalsın" demişti. İzi kalmıştı yaşanmışlıkların, şehrimde/şehirlerde terkedilmişliklerin.. Bazen sevdaya/sevmeye/sevilmeye dair beylik laflar da etmiştim. Şimdi anlıyorum ne yaşadığımı/yaşamadığımı. Şimdi anlıyorum aşkı, özlemi, hasreti.. Yol beklemek neymiş, hepsini saniyesi saniyesine ben/yüreğim yaşıyor. Sanki herşey senin adınla, senin güneş gibi doğuşunla/senle başlamış gibi geliyor artık bana.. Ve sanki hayatım ikiye bölünmüş gibi.. Senden öncesi senden sonrası.. Ey sevdam/sevgili/sevdiğim sorma senden evelini, yüreğimin sevdaya açlığını, aldanmışlıklarımı sorma/anlattırma/anlama da.. Şimdi sen varsın, senden öncesi yokmuş gibi geliyor artık. Şimdi; senin yüreğime/gözlerime doğan kahve karasını kıskandıran kara gözlerin ve içimi ısıtan sımsıcak ışığın var. Tıpkı güneş gibi... Yakışmış/yaraşmış yerine. Oturmuş layıkıyla, hakkıyla başköşeye. Kutlarım can-ı gönülden. Daim olsun yüreğiniz/kaleminiz Sn. Şair. Saygı ve sevgilerimle...
Şimdi yabancıyım geldiğim yerde Ne sen tanırsın iz bıraktığım şehirleri Nede ben sana anlatabilirim sökük lambaları
ŞİİRİNİZ MAVİ KURDELEYİ FAZLASI İLE HAK ETMİŞ Sn.HAYŞAH... HELE Kİ ŞU DİZELER ...Ne desem ki acaba kurdeleyi topuyla mı verseydiler diye düşündüm bir an.Başarılarınız daimini dilerim.
Ey dağında gül telaşına düştüğüm nigar! Bir varmış, bir de yokmuş dillerde gurubun Çöl serabına daldım denizimde yoktum Ses dedi mehtapsız gecede gönlüm Birden açıldı sema, kapıda sen göründün Aldım gidiyorum, adında adım kaldı Sen oldun güneşim gül telaşında nigar...................................yüreğiniz dert görmesin ...
Ey dağında gül telaşına düştüğüm nigar! Bir varmış, bir de yokmuş dillerde gurubun Çöl serabına daldım denizimde yoktum Ses dedi mehtapsız gecede gönlüm Birden açıldı sema, kapıda sen göründün Aldım gidiyorum, adında adım kaldı Sen oldun güneşim gül telaşında nigar.........................yüreğiniz dert görmesin demek istiyorum .Ama derdiniz olmasa bu şiir çıkar mıydı diye de sözü söylemekte duraksıyorum doğrusu ...tebrikler ....
O ağacın altında vardın ya elleri kenetli sen Kolları kırık bir adam gibi durur heyulam Bakındım yine ezelden yansıyan nehrin suyuna Ne sen göründün, ne de senden bir damla Bir başka düşüyordu kara buluttan ayın şavkı Deniz ne yakamoz verdi, ne de kıyıya bir dalga Ipıssız bir mayi idi bulandırdı taşları Ve ben alıp gittim o an çölden güneşi
Ey dağında gül telaşına düştüğüm nigar! Bir varmış, bir de yokmuş dillerde gurubun Çöl serabına daldım denizimde yoktum Ses dedi mehtapsız gecede gönlüm Birden açıldı sema, kapıda sen göründün Aldım gidiyorum, adında adım kaldı Sen oldun güneşim gül telaşında nigar
güzel dizelerdi kutlarım saygım sonsuz yazan kaleme