Sonbaharımın Kar Beyazı...Ben sonbahara girerken...(28 Ağustos) Baharın biten kokusundaki yapraklarda, Yüreğimi rüzgâra teslim ettim Esen deli zamanın fırtınasında, Hazan mevsimlere aktım Yorgun sararan düşlerimi yağmurlarla yıkarken Göçmen kuşlarla birlikte yarınlara yolculuğa çıktım... Zor/dur yarım kalan aşkın ayrılığı düşerken şehre, Çekip gitmek kolay değildi Anılar silinmezdi hafızalardan Bel bağlardı küflenmiş duygulara Düşünürken iğne gibi acı verirdi mutluluğu, Derin yara izlerini geçmişten taşırken... Gitmek kolaydı, peki kalmak?! .... onca yaşanmışlıklara rağmen kalmak, Ne azap verirdi gönül, yüzündeki aynasından Gurura yenik düşerdi, benliğinin kırılmaz gücü Prangalar vurulurdu özgürlüğüne, Sineye çekilirdi hasret ile nefretin grimsi büyüsü... (3 ay sonra) Sen doğmuştun karbeyaz ruhunla, nefesime... (29 Kasım) Acılarımın üstünü bembeyaz örtmüştün "Sus! Konuşma, Tanrı’nın Melekleri üzülür sonra" demiştin Buz kesilen kalbimi, sıcacık, tatlı bir tebessümle çözmüştün Katılaşan buz kütlesi bedenimi, hayata döndürmek için Bir kızaktan kayarak yıldızların kucağına atılmıştık Puslu ve karanlık gecelerde ayışığına sarılırken; "Yıldızlar her zaman yakınımızda ve uzağımızdaydı.." |